26 Kas 2015

11.SINIF DİL VE ANLATIM KİTABI CEVAPLARI MEB 2015-2016 cevapları SAYFA 68,

Reklamlar

11.SINIF DİL VE ANLATIM KİTABI CEVAPLARI MEB 2015-2016
son baskıya göre güncel cevapları
SAYFA 68
10.ETKİNLİK
■ Aşağıda belirtilenler çerçevesinde bir gezi yazısı yazınız.Gezilen yerlerin;
► ekonomik faaliyetleri,
► doğal güzellikleri,
 tarihî eserleri,
sergi ve fuarları,
fabrika ve endüstri merkezleri,
çalışma hayatı,
 eğlence hayatı,
eğitim ve öğretimi,
 sportif faaliyetleri,
 siyasi hayatı,
 orijinal özellikleri,
 bölgenin tarihi ve bölgede kurulan uygarlıklar,
bölgede yaşayan insanların ırkları, dilleri, yaşayışları, inançları.

11. ETKİNLİK

■ Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden bildiğiniz bir yöreyi anlatan kısmı okuyunuz ve o yöreyi bugünkü hâliyle karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarını sınıf panosunda sergileyiniz.


Konya'nın kurucusu, Yunanlılar'dan Yanuvan Tarihi sahibine göre Harkılan oğlu Aleksandıran oğ­lu Nişan'dır. Sonra Hazreti Ömer'le mektuplaşan meşhur kayser ikinci defa onarmıştır. Buraya Mu-hammed ümmeti'nden ilk gelen Selçuklulardan Alâaddin Keykubad'dır. Bu da Rûm (= Anadolu) Sel-çuklulan'ndandır. Selçuklular, Manan diyarından Danişmendoğulları'yla gelerek Azerbaycan memle­ketlerini fethederek amcaoğulları olan "Çobanbay"ı buraya hâkim nasbettiler. Fakat bu aralık iran'da "Ebûsaid" cihangir padişah olduğundan "Çobanbay" veziri yerinde idi. Bunun çocuklarına "Çobanoğulları" derler. Sonra Ebûsaid bir kız meselesinden Çobanoğulları ile Pasin Ovası'nda savaştı. Her ne kadar Selçuklular ve Danişmendliler yardım ettilerse de yine Çobanlılar yıkılıp devletleri Akkoyunlular'a geçti.

Danişmendiler ile Selçuklular ilerleyerek Sivas ve Amasya'yı zaptettiler. Danişmendliler burada Niksar (221) şehrini başkent edindiler. Sonra bunların yardımıyla Selçuklular Konya'yı zaptedip orada istiklâl kazandılar ki bunların son zamanında da Osman Gazi davul ve sancak sahibi oldu. İşte Konya Kalesi'nin üçüncü yapıcısı da Selçuklulardan Sultan Alâaddin'dir.

Konya Kalesi 569 tarihinde (= 12 Ağustos 1173-1 Ağustos 1174) yontma taş ile Mesud oğlu Sul­tan izzeddin Kılıç Arslan tarafından yapılmıştır. Sağlamlaştırarak kalenin dördüncü yapıcısı olmuştur. Bir köşk ve divanhane yaptırmıştı ki o asırda kisrâların sarayından nişan verirdi. Depremden yıkılınca Selçuklu Keykubad onararak büyük bir hendek yaptırmıştı ki derinliği 11, genişliği 50, duvar boyu 30 zirâdır. Dışarı katındaki hisarın duvarı çepeçevre 10.000 germe adımdır. Atpazarı Kapısı üzerine zin­cirlerle asılmış bir kuru at kafasına gem vurup ibret olsun diye koymuşlardır. Binici olan bu memleket ahalisine öğüt için konmuştur. Yani avrata ve ata güvenmeyip at, kuru kafa bile olsa başından gemi eksik etmeyerek yuları ve dizgini eksik etmeyesin demektir.

İç kalesinin büyüklüğünü bilmiyorum. Bu kale Selçuklular zamanında 12 kapılı idiyse de, Osman­lılar eline geçtikten sonra 4 tanesi bırakılıp ötekiler kapatılmıştır. Dört köşesi beyaz mermerle türlü türlü, hendesî çizgilerle süslü, kubbeli ve sanatkârane bir kaledir. En sonra Gıyâseddin oğlu Sultan Alâaddin yeniden yaptırmıştır. Sonra Erzurum taraflarında yağma ve çapul çoğaldığından intikam al­mak üzere iken babası merhum olmuştur.

Anadolu Selçuklularının sonu bu Alâaddin'dir. Hepsi 14 padişahtır. 699 tarihinde Ertuğrul Beğ'in oğlu Osman Beğ hutbe okutup sikke kestirerek emîr olmuştur. Bu Konya yöresi Karamanoğulları'nın ellerinde kalıp Kosova savaşında Hüdavendigâr Gazi şehid olduktan sonra önce itaatli olan Karamanoğulları dahi isyan etmiştir.

Bunun üzerine 792 tarihinde (— 20 Aralık 1389-8 Aralık 1390) Yıldırım Bayazıd Han kalabalık askerle yıldırım gibi gelip Konya kalesini aman zaman vermeyekfetheyledi. Böylece Selçuklular'ın eski mülkü Konya dahi Osmanlı şehirlerinden oldu. Kanunî Sultan Süleyman Han yazdırışı üzere şimdiki halde Karaman Eyaleti adıyla başka eyalet olup paşa karargâhıdır. Paşasının hası 660.070 akçadır. 2000 askerle eyaleti idare edip 50.000 kuruş tahsil ederek gider.

Bu eyaletin Hazine Defterdarı, Defter Kethüdası, Defter Emini, Çavuşlar Kethüdası, Çavuşlar Emini vardır. Eyalette 7 sancak vardır. Paşa şehri olan Konya Sancağı'ndan başka 'Kayseri?', "Niğ­de", "Yenişehir", Kırşehri", "Akşehir", 'Aksaray" Sancaklar» vardır.

Zeametleri 68, tımarlan 2111 tanedir. Defterdarının hası 65.000, Defter Kethüdası'nın hası 6500 dür. Tımar Defterdarı da böylecedir. Alaybeğisi, Çe-ribaşısı, Yüzbaşıları vardır. Bu eyaletteki tımar ve zeamet sahipleri, seferde, Cebelileri ile, Paşasının askeriyle 12.000 seçme kılıç askeri olur. Savaşta bir tımarlı bulunmasa tımarı başkasına verilir.

Konya 500 akçalık mollalıktır. Nahiyelerinden kadısına yıllık, adalet üzere, 20 kese hâsıl olur.

Mezhepleri hep Hanefî'dir. Nakîbüleşrafı, ileri gelenleri, bilginleri, dindar adamları vardır. Mevlevi dervişleri de çoktur. Asker tayfası çok olduğundan Sipah Kethüda Yeri ve Yeniçeri Serdarı yerine bir azametli Yeniçeri Çavuşu ve Muhtesib Ağası, 3 yerde Şehir Naibi ve Şehir Subaşısı, Bac Alıcısı, (222) Kale Dizdarı, 40 tane büyüklü küçüklü topu, yetişir derecede cebehanesi vardır. Toplu bakışla mamur bir şehirdir. Bu büyük şehir Meram Dağı'nın doğusunda düz bir ovada olup dağa bir saat mesafededir.

Camilerinin en eskisi iç kalede "Birinci Sultan Alâaddin Camisi"dir ki dil ve kalemle anlatılamaya­cak kadar sanatkârane bir camidir. Lâkin iç kalede olduğu için cemaati kalmamıştır. Bu iç kale yüksek bir yerde olup mükellef ve mükemmel cebehanesi ve topları vardır. Bu kalenin doğu ve kuzey yönleri ova ile bir gölceğizdir. Konya'dan geçen bütün pınarlar bu göle dökülür.

"Sultan Süleyman Han Camisi" birer tabakalı iki minareli, geniş haremli, has kurşunla örtülü bir camidir.

Konya'nın mescitleri de çoktur. Dârüttedrislerinin en meşhuru "Nalıncı Medresesi"dir. 11 tane dârülkurrâsı. 3 tane dârülhadîsi vardır. Sibyan mektepleri 170 tanedir. Her yıl hediyesi verilen 40 kadar tekkesi vardır. En meşhuru "Şems-i Tebriz'i Tekkesi"dir. Yüksek bir kubbe altında olup orada dahi Mevlânâ ayini yapılır. Mahkemeye yakın, eski bir tekkedir.

Çeşmeleri de çoktur. Kaynakları hep Meram Dağı'nda olup taksim kubbesinden gelir. 300 den çok sebili vardır. 11 tane aşevi olup nimeti her zaman bol olanları "Mevlânâ Tekkesi imareti" ile "Sultan Süleyman Han İmareti"dir.

Hamamlarının en meşhuru "Âstâne Hamamı" olup eski tarzda, suyu güzel bir hamamdır. Kale içindeki "Sunkur Hamamı" da böyledir. Vilâyet ileri gelenlerinin söylediğine göre bütün saraylarında 80 kadar saray hamamı vardır. 340 kadar bağlı bahçeli, akarsulu sarayı vardır. Paşa Sarayı meşhurdur.

Hanlarından, Atpazarı Kapısı dışında, Bağdat Fatihi'nin annesi "Kösem Sultan"ın yaptırdığı büyük han meşhurdur. 26 tane bekâr hanı vardır. Bedesteniyle birlikte 1900 dükkânı vardır. Yüzlercesi ma­mur olup kagir yapılardır.

Kagir yapılı ve demir kapılı kanatlarla kurulmuş kurşun örtülü bedestenindeki zengin tüccarlarda bütün dünyanın kıymetli malları bulunur.Sipah Pazarı, Saraçhanesi. Tahtelkalesi mamur ve süslüdür.

Havasının ve suyunun güzelliğinden bütün halkı sağlam ve güçlü yapılıdır. O kadar çok yaşarlar ki kuvvetleri gitmiş, ömrü yüz yetmişe yetmiş, gücü kuvveti bitmiş olduğu halde yine dinç olurlar. Bilgin­leri akıllı, efendi, asil, olgun kimselerdir. Konya'nın helvacı ve berber gençleri meşhurdur.

Eşrafının en başta geleni "Hazreti Mevlânâoğlu Halim Çelebi"dir. 20 kadar Eflâtun ve ibn Sina'­dan nişan verir usta doktorları vardır. Konuştuğumuz adamlar içinde duası kabul olunanlar vardı.

Asker tayfası hep samur kürk ve kıymetli kumaşlar giyer. Bilginleri türlü türlü soflar ve molla ku­maşları giyer. Sanat sahipleri hep Mevlânâ muhibbi olduklarından Mevlevi külahları üzerine Muham­medi sarık sararlar.

Ahali hep Türk'tür. Güzel konuşan kimseleri vardır. (223) Gayet doğru ve yabancı dostu kimse­lerdir. Suyu ve havası herkesçe övülür. Sabah vakti esen esintiden insan taze hayat bulur.

Kale dışında, suyun taksimi için bir kubbe yapılmıştır. O kubbede 366 lüleye su ulaştırılıp şehrin cami, mescit, han. hamam ve ileri gelenlerin saraylarına hep oradan su gider. Kaynağı Meram Dağı'n-dadır. 2700 su kuyusu vardır ki bostanlar suvarılır ve bütün bitkiler bu sayede büyür. Şehir, beşinci iklimin ortasında olup yazı, kışı itidal üzeredir.



7 türlü taneli buğdayı olur. Devedişi denen bir iyi cinsi vardır ki ancak Şam civarında bulunur. Fa­kat arpası çok yağlı olduğundan ata çok vermekten çekinmek lâzımdır. Tahılı ve otları çok, tarlaları çok, bereketli bir şehirdir.

Kuyumcuları, külâhçıları, terzileri, berberleri, meşhurdur. Fakat debbâğları, Osmanlı ülkesindeki debbâğların en ustalarıdır.

Meram Dağı'nda mavi renkli bir çiçek olur. Debbâğlar onunla deriyi muamele edip gök, sarı, tu­runcu, kırmızı sahtiyan yaparlar ki Arap ve Acem'de maruftur.

Yiyeceklerinden beyaz ekmeği, kâhisi, (224) çöreği, ballı böreği, helvasının çeşitleri, zülbıyesi, (225) pandisi, (226) pişmanisi, (227) tahînesi (228) meşhurdur. Ama sabunısi (229) ile canım beyaz halka çinisini (230) âşıklar yedikleri zaman lezzetinden damakları iki şak olur.

Hususi Helvacı Çarşısı vardır. "Konya'da adama helvayı döverek yedirirler" meseli meşhurdur.

Yemişlerinden Meram Dağı'nda "kamerüddevle (231) ve "kamerüddin" (232) adıyla iki türlü kayısı eriği olur ki Şam'ın Hama kayısısından lezzetli, sulu ve tatlıdır. 20 türlü armudu, kirazı, dorakısı, (233) üzüm sarması, badem kırması olur. Yerinin tabiatı dolayısıyla buralarda limon, turunç, nar, incir, zeytin gibi yemişler olmaz.

Herkes ve bütün seyyahlar Konya'nın gezinti yerlerini, ovasını överler. Gerçekten ben de, yirminci seyahatim olan bu seferime kadar böyle bir ova görmedim. Budin serhaddinde Peçuy, Sirem şehrinin kale ardındaki Baruthane mesiresi, Kırım Yarımadası'nın Sudak Bağı, istanbul'un 170'den ziyade bah­çe ve gülistanları, Malatya'nın Aspuzu'su, Tebriz'in Şâh-ı Cihan Bağı bu Konya'nın Meram mesiresinin yanında bir çimenlik bile değildir. Velhâsıl arifler sultanı Celâleddîn-i Rûmi Hazretleriyle 77 tabakalık büyük evliyaların teveccühüne mazhar olmuş, gönül alıcı bir şehirdir. 9000 kadar bağ ve bahçesi var­dır. Bu yerlerin yabancısı birisi bu bağların içine girse kaybolur, gider. Güzel sesli kuşların nağmesin­den insan taze hayat bulur.

Konyalılar çoluk çocuklarıyla 8 ay Meram'da oturup zevk ederek felekten kâm alırlar. Meram'da nice bin bağ evleri ve kulübeler, cami, mescit, han, hamam, çarşı ve pazar yerleri vardır. Ahalisinin Konya'ya gelmeye hiç de ihtiyaçları yoktur.

Konya'nın doğusunda, üç konaklık yerde Aksaray vardır. Kıblesinden "Kâfiriyan" kalesini geçip Lârende kalesine varılır ki gerekli bir konaktır. Güneyinde Adalya (= Antalya) ve Alâiye (= Alanya) iske­leleri olup ikişer konaktır.

Konya şehrinden kalkarak kıble yönünde 8 saatte "ismail" kasabasına geldik. "Konya Karapınarı" kasabasında menzil aldık. Rumeli'de dahi "Kırkkilise Karapınarı" olduğu için buna "Konya Karapınarı" derler. Konya toprağında ve kazası içinde hâkimliktir. Suyu ve havası güzel, bağ ve bahçeleri hoş, şirin bir kasabadır. Çarşı içinde "Süleyman Han Camisi" vardır. Kurşunlu, büyük bir yapıdır ki Mimar Sinan'ın eseridir. Bundan başka mescitleri, 3 tekkesi, sibyan mektebi, müzayede çarşısı vardır. Bura­dan 9 saatte "Ereğli" ye geldik.

Osmanlı ülkesinde gezdiğimiz yerlerde 4 Ereğli vardır. Biri Rumeli'de, İstanbul civarında, Silivri ile Tekirdağ arasında "Tekirdağ Ereğlisi" olup büyük limanlı, eski bir kaledir. Biri Karadeniz kıyısında Bar­tın şehri ile Akçaşar arasında "Bartın Ereğlisi"dir. Biri "Saruhan Ereğlisi" olup gitgide harab olmaktadır. Bir de bu "Karaman Ereğlisi" olup günden güne mamur olmaktadır, ilk kurucusu Nuh'un oğlu Şam'dır. Sonra kalesini, Ebubekir'in hilâfeti sırasında korkudan Kayser Herkıl (= Heraklius) yapıp adını "Heraklıye" koymuştu. Sonra 484 tarihinde (=23 Şubat 1091-11 Şubat 1092) Sultan Alâaddin bu kaleyi kuşatıp büyük bir savaşla fethederek bütün yaralılara Peygamber Pınarı'nın başındaki çamurdan sü­rünce o çamur hepsinin yarasını iyileştirmiş, "er gili" yani "er çamuru" (234) demekten bozma olarak "Ereğli" adıyla güzel bir şehir olmuştur.


Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler

12. ETKİNLİK
Türk ve dünya edebiyatında gezi türünün önemli temsilcileri ve bunların eserleriyle ilgili bir sunum yapınız.



ÖLÇME-DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurunuz.

Gezi yazılarında dil ağırlıklı olarak..GÖNDERGESEL işlevinde kullanılır.

Türk edebiyatında ilk gezi yazısını EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAME adlı eseriyle ortaya koymuştur.

2. Aşağıda verilen cümleleri doğru-yanlış durumlarına göre işaretleyiniz.

Gezi ve anı yazılış amacı bakımından birbirine benzer. (Y)
 Gezi yazısında gözlem önemli değildir.  (Y)
 Reşat Nuri Güntekin'in “Anadolu Notları” adlı eseri bir gezi yazısı örneğidir. (D) 

DİĞER SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ

11. sınıf MEB DİL VE ANLATIM  kitabı cevapları , 11. sınıf MEB DİL VE ANLATIM  kitabı cevapları , SAYFA , cevapları, kitap cevapları sayfa  SAYFA, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151,  152, 153, 154, 155, 156,, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251,  252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299,

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

1 yorum var

Türk edebiyatında ilk gezi yazısını
Seydi Ali reis Müratu'l melük adlı eseridir.

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!