ÖMER SEYFETTİN-"ZEYTİN EKMEK" ÖYKÜSÜ
Öykünün tamamını okumak için burayı tıklayınız...
Konusu: Zeytin ekmekten başka yiyecek bir şeyi olmayan çok fakir bir kadın olan Naciye'nin karnını doyurmak için az kalsın namusundan olması...
ÖZETİ:
“Zeytin Ekmek” adlı kısa öykünün
kadın kahramanı genç ve çok güzel ama fakir Naciye’dir. Naciye, ailesinin tüm
fertlerini kaybetmiştir. Ev sahipleri olan kadın onu bir duvar işçisiyle
evlendirmiştir. Kocası askerdedir. Naciye’nin sorunu fakirlik nedeniyle
vesika ekmeği ile zeytinden başka yemek yiyememektir. Sorununu çözmek, bir
seferlik de olsa börekler tatlılar yiyebilmek uğruna namusundan vazgeçer gibi yapmaya
karar verir. Ona bu fırsatı çocukluk arkadaşı Sabire verir. Naciye’yi bir
akşamlığına evinde kalmaya ve o akşamki ziyafete gelmeye ikna eder. Sabah
kahvaltısındaki zeytin ekmekten başka bir şey yememiş olan Naciye yiyeceği
yemekleri düşünerek bu daveti kabul eder. Ancak, Naciye önce giydirilir sonra
da Sabire tarafından Fasih Bey adında bir adama pazarlanır. Bu iş için Sabire
iki yüz lira alacaktır. Evin çok kalabalık ve gürültülü olacağı mazeretiyle
Naciye’yi evinde kalmak üzere Fasih Bey’e teslim eder. Naciye açlıktan bayılmak
üzeredir. Hemen gidip sofraya oturduktan sonra bir mazeret uydurup sabaha kadar
teslim olmayıp sabah da kaçmaya karar vererek Fasih Bey’le birlikte gider.
Tesadüf ya o akşam evde yemek yoktur. Fasih Bey evdeki uşağa ne bulursa
getirmesini emreder. Yemeğin hazır olduğu söylenince büfenin kristallerle dolu
olduğu yemek salonuna girerler. Masanın üzerinde vesika ekmeği ve zeytin
vardır. Bunu gören Naciye deli gibi ağlamaya başlar ve evden kaçar. Deniz
kıyısına gider, kendisini denize atmak ister. Ama bunu yapamayacak kadar
halsizdir. Oraya yıkılır. Naciye böylece açlık sorununu çözmeye çalışırken
yapmış olduğu davranışla yüzleşir ve kaderinden kaçamaz.
KİŞİLER ve ÖZELLİKLERİ:
Naciye: Hikayenin başkahramanı...Çok fakir, çaresiz, bir o kadar da güzel bir kadındır.Genç, beyaz, gürbüz, tıpkı zalim âşığının hışmına uğramış evvel zaman cariyesine benzeyen bir kadındır... Gür, kıvırcık, kumral saçları, mermer kadar beyaz omuzlarına dökülmüştür.Açlığını gidermek için az kalsın namusundan olacaktır.
Sabire: Naciye'nin çocukluk arkadaşı, kötü yola düşmüş hafifmeşrep bir kadındır.Arkadaşını satacak kadar namustan yoksundur.
Fasih Bey:Naciye'nin pazarlandığı genç bir adamdır, çok zengin, düşük ahlaklı biridir.
İslam: Fasih Beyin köşkteki hizmetçisidir.
MEKAN: Mekan geniş mekan olarak İstanbuldur...Moda,Kadıköy,Zeynep Kamil Hastanesi yer adı olarak geçmektedir.Olaylar hikayenin başında Naciye'nin virane evinde geçer.Fasih Beyin köşkü de betimlenerek anlatılmıştır.
ZAMAN:Belirli bir zaman olmamakla birlikte olay örgüsü aynı gün içinde başlayıp bitmektedir.
ANLATICI: Olaylar öncesi ve sonrasıyla her şeyi bilen, gören İLAHİ BAKIŞ AÇILI hakim anlatıcı tarafından anlatılmıştır.
ANA DÜŞÜNCE: Namus, hiçbir şey karşılığında vazgeçilmeyecek kadar önemli bir değerdir.
Çok güzel beğendim allah bereket versin
YanıtlayınSilAllah razı olsun
Çok güzel ellerinize sağlık
YanıtlayınSil
YanıtlayınSilgüzel ama kopyalayamıyorum acil işim var ama yapamıyorum
YanıtlayınSilgüzel ama kopyalayamıyorum acil işim var ama yapamıyorum
Yorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.