Bu yazıda sözü edilecek yöntem, aruz derslerini
sıkıcı olmaktan kurtarma ihtiyacından doğdu. Herhangi bir vesileyle aruzdan söz
edecek insanlar, bu güçlüğü yenecek başka özgün yöntemler geliştirebilirler.
Edebiyat öğretmenleri, alanları gereği çok sık muhatap oldukları “Mef’ûlü nedir?”, “Fâilâtün ne demek?”,
“Mefâîlün ne anlama geliyor?” soruları karşısında, söz konusu ibarelerin
anlamsızlığını vurgulamak için başka heceler sıralayabilirler. Hatta bu
ibareleri popüler isimlerden seçerek genç beyinlerin ilgisini daha uyanık
tutabilirler:
Mef’ûlü:
Yüz yirmi, Osmanlı, güldeste, Isparta,
Cimbomlu...
Mefâîlü:
Bebek yüzlü, kitap kurdu, Gümüşhane, Halil Mutlu, Fenerbahçe...
Feûlün:
Otuz beş, Müdür Bey, Şener Şen, Trabzon,
Beşiktaş...
Fâilâtü:
Yirmi altı, termometre, Şanlı Urfa, Şemsi
Belli, Malkoçoğlu...
Fâilâtün:
Yirmi beş bin, Mehmet_Âkif, Bamsı Beyrek, Gaziantep, Aytaç_Arman...
Fâilün:
Yirmi beş, Kırşehir, sevgilim, sûzinâk,
Can Yücel...
Feilâtün:
Yedi yüz bin, Dede Korkut, Deli Dumrul,
kara gözlüm, Zühal_Olcay...
Mefâîlün:
Sekiz yüz bin, Bayındır Han, Necip Fazıl,
Salâh Birsel, Cüneyt_Arkın...
Mefâilün:
Otuz sekiz, Palandöken, döner kebap,
Diyarbakır, Kemal Sunal...
Müstef’ilün: Seksen sekiz, Namık Kemal, Belgin Doruk,
Türkân Şoray, Fatih Terim... gibi.
Hiç yorum yok:
YORUMLARINIZI ,SORULARINIZI AŞAĞIDAKİ YORUM KUTUSUNDAN YAZABİLİRSİNİZ...