7 May 2014

HANİ NEREDE O SAF AŞKLAR?

Reklamlar




Caner Özcan
NEREDE  YİTİP GİTMEYEN O AŞKLAR?

        Bir şaheserdir halk hikayelerimiz. Halkın dimağında yer alan o muhteşem aşkların vuku bulduğu birer canlı anıttır.Hiçbir zaman yitip gitmemiş aşkların uğrak noktasıdır.En saf aşkların birer nişanesidir.Bu hikayelerin kültürümüzde özellikle de edebiyatımızda kendisine yer bulması bizim için hiç kuşkusuz en büyük hazinedir.Büyük  aşkların hazinesidir bu hikayeler.Güçlü bir gelenek etrafında örülmüş, aşıklar tarafından saz eşliğinde icra edilen bir geleneğin en önemli ürünlerindendir.Müziğin sihirli dokunuşunun bu hikayelere yansıması dinleyiciler tarafından bir sevinç kaynağı olmuş,teknolojinin gündelik hayatımıza egemen olmadığı dönemlerde roman ,hikaye gibi hayatımızda önemli bir yere sahip olan düz yazının boşluğunu doldurmuştur.Edebiyatımız açısından değeri de bundan ileri gelmektedir.


       Yazı öncesine dayanan olağanüstü olayların ve Oğuz Kağan gibi kırk günlük iken çiğ et ve şarap isteyen vücudu baştan aşağı kıllarla kaplı olan kahramanların yer aldığı kısacası olağanüstü kişilerin bulunduğu kahramanların egemen olduğu destan döneminin sonunda ortaya çıkmış bu ürünler,edebiyatımızda destanların hegomanyasına son vermiştir.Günlük hayatımızda karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğu ulvi aşkların ve her şeyini aşkı uğruna heba eden kahramanların aşklarına tutunmak için diyar diyar ellerlinde sazlarıyla gezdiği ve vuslat peşinde koştuğu bu hikayeler bu yönleriyle destandan ayrılmaktadır.Ayrıca Tanzimat’tan sonra edebiyatımıza giren romanla destan arasında bir geçiş süreci sağlamıştır.

      Büyük aşkların yer aldığı bu hikayelerin konuları sadece aşkla sınırlı değildir.Duyguların nazım halinde olayların nesir halinde anlatıldığı bu hikayelerde aşk dışında dini,tasavvufi konular ve kahramanlık konuları da işlenmiştir.Bolu Beyi’ne kök söktüren babasının öcünü Bolu Beyi’nden ilmik ilmik alan Köroğlu’nun ana kahraman olduğu Köroğlu Hikayesi kahramanlık konulu halk hikayelerine en güzel örnektir.Destan ve halk hikayeleri arasında yer alan Dede Korkut Hikayeleri’ni de kahramanlık konulu halk hikayeleri arasında değerlendirebiliriz.

        Aşk konulu halk hikayelerinin sonuç kısımlarında daima bir trajedi karşımıza çıkar.Kavuşamayan aşıkların hazin sonu ve onları ayırmaya çalışan kahramanların mücadeleleri dikkate değerdir.Erkek kahraman çoğu zaman ölür ve hayattaki en büyük hedefi büyük aşkı bayan kahraman da onun acısına dayanamayıp ölüp gider.Uhrevi bir hava hakimdir aslında bu feci sonda.Dinleyicilerin zihninde hemen bu aşıkların ahirette bir araya gelecekleri düşüncesi peyda olur.Saz eşliğinde hikayeleri anlatan aşıklar da anlatı esnasında bu durumu dinleyicilere hissettirirler.O ulvi aşkları anlatmak o aşıklara nasip olmuştur.Aşık belki de dayanamayıp o aşıkları kavuşturacaktır ama gelenek buna izin vermemektedir.Kim dayanabilir ki birbirlerini bu kadar çok sevenlerin ayrılıp ölmelerine ve aşıkları ayırmaya çalışan taş yürekli  kötü kimselerin başarılı olmalarına.İki gülün arasına kim çalı dikeni koyar ki yüreğinden gelerek ?

                                                                                                             Caner ÖZCAN


                                                                                                         Edebiyatı Öğretmeni

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!