22 Eki 2013

OSMANCIK ROMANININ TAHLİLİ(ÖZETİ,YER,ZAMAN,KİŞİLER...)

Reklamlar



ROMAN TAHLİLİ

A-DIŞ YAPI İNCELENMESİ

ESERİN ADI: OSMANCIK
YAZARI: TARIK BUĞRA
BASIMYERİ VE TARİHİ: ÖTÜKEN YAYINLARI
2006 20.BASKI
İSTANBUL
B-İÇYAPI İNCELENMESİ

1-OSMANCIK ROMANININ ÖZETİ

Osman Gazi Han ölüm döşeğindedir ve uzun zamandır bunun farkındadır. Fakat rahat değildir. İçinde bir burukluk vardır. Ancak Bursa’ya gömülürse rahatlayacaktır. Oğlu Orhan Gazi’ye de tek vasiyeti budur: “Oğul, beni öldüğüm vakit, beni Bursa’da, şu Gümüşlü Kubbe’nin altına koy.”
Roman, Osman Beğ’ in yaşadıklarını, gördüklerini anlatmaktadır. Dünyaya sımsıkı bağlı olan bir insanın dünyada garip bir yolcu haline gelmesini anlatmaktadır. Cîhan devletini kuran irâde, şuûr ve karakteri anlatmaktadır.
Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osmancık çocukluğunda ve gençliğinde ele avuca sığmıyordu. Güçlü ve kuvvetliydi; fakat gücünün sahibi değildi. Gururu için yaşıyordu ve bu gurur bir kişilik arayışı idi. Herkesin onun bu davranışlarına alıştığı sırada Osmancık değişir ve bambaşka bir yön tutmaya başlar. Bu, Ede Balı ile tanışmasından sonra gerçekleşir. Ede Balı Osmancık’ı adeta büyüler. Tanışmaları Domaniç temmuzlarının birinde Sivrikaya’da gerçekleşir. Osmancık ufka dalıp dünyanın çok büyük olduğunu düşünürken yanına gelen Ede Balı çeşitli sözler söyler. Bu sözler ilk başta Osmancık’a bir şey ifade etmezken daha sonra anlam kazanıyor ve Osmancık’ı değiştiriyordu: “Dünya’yı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz oğul! Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülüyor sonra da Dünya’yı çok büyük görüyoruz, der ve ilave eder: dünya bir ömür için, bir TEK İNSAN için büyüktür. Bir soy için değil; bir soyun benimseyeceği, bir soya benimsetilecek bir amaç, bir inanç, bir ülkü için değil!” 

Bu sözlerin üzerine Osmancık’ın bir de Ede Balı’nın kızı Malhun Hatun’a âşık olması; fakat Ede Balı’nın kızı vermemesi Osmancık’ı bir değişim ve arayış içine sürüklemiştir. Osmancık’ın kafası iyice karışır.
Osmancık Ede Balı’nın tekkesinde kaldığı gün rüyasında Ede Balı’nın göğsünden çıkan bir ayın kendi göğsüne girdiğini, sonra bir çınar ağacı şeklinde dünyaya dal budak saldığını görmüştür. Dört yana rahmet ve nur yağdıran bir çınar ağacıdır. Rüyanın tabirine göre, bu ay Malhun Hatun, bu çınar ağacı ise Osmancık’ın kuracağı devlettir. 
Osmancık tüm bu olanlardan sonra kararını vermiştir. Kılıcını, yayını, topuzunu kendisi için değil, soyu sopu için, soyunun amacı için kullanmaktadır. Sonunda Ede Balı kızını Osmancık’a verir. Sade bir törenle evlenirler. Osmancık, artık yaşlanmış ola babası Ertuğrul Gazi’nin yerine beğ seçilir.
Osman Beğ, ilk iş olarak civardaki Türk boylarını birleştirir. Domaniç ve civarı dar gelmeye başlamıştır. Her gün yeni topraklar alınır, kaleler düşürülür yeni gelenler, bu topraklara yerleştirilir. Savaş, akın, ganimetin paylaşılması, yerleşme biçimi, doğumlar, evlenmeler, dostluk ve düşmanlıklar her şey bir düzene bağlanmıştır. Yöredeki herkes hayatından, ırzından, malından emindir.
Fakat her şeye rağmen zaman geçmektedir. Orhan dünyaya gelir. Önce anası Cankız, ardından da doksan yaşındaki Ertuğrul Gazi vefat eder. 
İnegöl, Yarhisar, Aydos, Bilecik, İznik kaleleri alınır. Sırada Bursa vardır. Fakat Bursa çok iyi korunmaktadır. Kuşatma yapılır. Bu kuşatmayla Orhan Gazi ilgilenmektedir. Bu sırada Orhan hem yönetimde hem gazada olgunlaşmış, başarılara ulaşmıştır. Bundan sonra tek amaç Bursa’yı almaktır.
Bu sırada Osman Gazi Han’ın baba dostları, yoldaşları birer birer vefat etmektedir. Sonunda Malhun Hatun da ölüyor sıra Osman Gazi’ye geliyordu.
Osman Gazi ölüm döşeğinde zaferi bekliyordu. Sonunda nal seslerini duydu ve gülümsedi. Bursa alınmıştı. Bir süre sonra Sungur müjdeyi verdi. Artık Osman Gazi’nin içi rahattı. Geriye oğlu Orhan ile torunu Murad’ı bırakarak vefat etti.

2-Yazılış tekniği

Yazar eserde o dönemdeki insanların günlük yaşamlarını olduğu gibi anlatmış, kimi zaman halkın ağzından çıkan kelimeleri de kullanmıştır.
Eserin türü tarihi romandır.

3-ŞAHIS KADROSU VE ÖZELLİKLERİ

Eserin belli başlı kahramanları Osmancık, Ede Balı, Malhun Hatun, Orhan Beğ, Nilüfer, Ertuğrul Beğ, Cankız (Osman Gazi’nin annesi), Dündar Beğ (Osman Gazi’nin amcası), Mihail Koses (sonradan Müslüman ve Abdullah olan bir Rum),Osman Gazi ve Ertuğrul Beğ’ in silah ve gönül dostları; Sungur, Akça Koca, Gazi Rahman, Derviş Uruz, Şeyh Mahmud, Ak Temür’dür. 
Osman Beğ: Osmanlı Devleti’nin kurucusu. Bileği ve yüreği kuvvetli, âdil, nefsini yenmiş; kendini, soyuna ve soyunun ülküsüne adamış; dindar, cömert, ahlaklı, dünya malına kayıtsız, yoksul, ataya ve anaya son derece saygılı, eşi bulunmaz baba; vefalı, muhabbetli, karısına deliler gibi âşık bir koca… Osmancık, Osman Beğ, Osman Gazi Han ve Hâdis-i Şerif’in sıfatlandırdığı gibi: Tam bir garip yolcu.
Şeyh Ede Balı: Osmancık’ın kayınpederi. Devletin mimarı. Allah aşkı ve Kur’an adaletini temsil eden büyük insan.
Malhun Hatun: Ede Balı’nın kızı, Osman Beğ’ in hanımı. Güzelliği ve hanımlığının yanında mükemmel bir anne.
Orhan Beğ: Osman Gazi Han’ın büyük oğlu. Babası ve dedesi Ede Balı’nın manevi mirasçısı. Bursa fatihi.
Nilüfer: Asıl adı Holofira. Osman Gazi’nin “Nilüferleri pek andırır” dediği bir Rum kızı. Orhan Beğ’ in hanımı. Aşkı ve İslamı seçmiş ve buna layık olmuş bir güzeller güzeli.
Ertuğrul Beğ: Osman Gazi Han’ın babası. Osman’ı yetiştiren adam. Orta Asya’yı, Söğüd’ e şahsında ve şahsiyetinde taşıyan insan.
Eserdeki tüm kişiler Kayı boyunun iyiliği için Osman Beğin yanındalar ve onu her zaman destekliyorlar. 

4- Yer ve zaman

Romanın büyük bölümü Osmancık’ın çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği Söğüt’te ve Domaniç’te geçmektedir.Buraları aynı zamanda beğliğin ilk merkezidir. Beğliğin büyümesi ve buna bağlı olarak beğliğin merkezinin değişmesi ile romanda mekân sürekli değişmektedir. 
Romanda olay süresi Osman Beğ’ in yaşamı boyunca geçen süreyi kapsamaktadır. Romanda Osman Beğ’ in doğumu ve ölümü ilgili tam bir bilgi olmadığından geçen süre bilinmemektedir.

5- Dil ve anlatım

Yazar eserde sade bir dil kullanmış. Anlaşılmayan kelimelerden kaçınmış. Yöresel ağzı bozmaması ve şeyhlerin anlamlı sözleri romana akıcılık kazandırmış. Eserin doğal olmasını sağlamış.
Yazar anlatımı ikinci ağızdan yapmış. Kimi yerlerde karşılıklı konuşmalara yer vermiş.

6- Yazarın kişiliği yönünden

Tarık Buğra tarihsel romanlarıyla Türk tarihini aydınlatıyor. Bu romanında da Osmanlı tarihini, “Osmanlı’nın sırrı neydi?” sorusundan yola çıkarak yazıyor. Tarık Buğra bu kitabıyla ilgili olarak “Ben yola bir görüşü veya yorumu savunmak veya aşılamak için çıkmadım. Bunu hiçbir romanımda yapmadım. Sadece konuyu anlamaya ve anlatmaya çalıştır. Anladığım gibi anlatmaya çalıştım.” Diyor.
Eserlerinin özgün yanı, bu kurtuluş-kuruluş sorununu küçük taşra kasabalarına taşımış olmasıdır. O nedenle Tarık Buğra’nın romanlarında modern ile geleneğin, millilik ile İslamîliğin arasındaki çatışma ve gerilimlerin her düzeydeki tezahürleri, taşranın, küçük kasabaların sade, iddiasız insanlarının alabildiğine gerçekçi dünyalarındaki hâliyle önümüze serilir. 
Eserleri
Hikâye: Oğlumuz (1949), Yarın Diye Bir Şey Yoktur (1952), İki Uyku Arasında (1954), Hikâyeler (1964, yeni ilavelerle 1969) 
Tiyatro: Ayakta Durmak İstiyorum, Akümülatörlü Radyo, Yüzlerce Çiçek Birden Açtı – 1979 
Gezi Yazıları: Gagaringrad (Moskova Notları) (1962), 
Fıkra ve Deneme: Gençlik Türküsü (1964), Düşman Kazanmak Sanatı (1979), Politika Dışı (1992). 
Roman: Siyah Kehribar (1955), Küçük Ağa (1964), Küçük Ağa Ankara’da (1966), İbişin Rüyası (1970), Firavun İmanı (1976), Gençliğim Eyvah (1979), Dönemeçte (1980), Yalnızlar (1981), Yağmur Beklerken (1981), Osmancık (1983). 
Senaryo ve oyunu: Sıfırdan Doruğa-Patron (1994). 

Artikel Terkait

25 yorum

olay örgüsü nedir peki hemen yanıtlarsanız sevinirim ?

olay örgüsü ve dil ve üslüp özellikleri nelerdir hemen cevap verirseniz sevinirim

ana fikir ve konuyu da yazarsanız sevinirim acil lazım

Allah razı olsun sizden çok yardımcı oldunuz ve herşeyide düşünmüşsünüz

Allah razı olsun çok acayip pis yardımcı oldu Emre kankimede burdan selamlar söylüyorum

çok güzel olmuş ayrıca kankimlere selamlaarrrr

Bir şey anladıysam Arap olayım

Emeginize tesekkurler cookk guzel ozetlemissiniz :)

Malsan biz napalimm geri kafali hersey acik ve net bence

Harika bir şey saolun zaten okumyştum ama tekrar amaçlı bir daha okudum

Cok guzel sagolun

inşallah 90 alırım :dD

Çok uzun ya

Konu ve anafikiri yazarsanız sevinirim :)

inş doğrudur ya :D

Yazı biçimi nedir biyografi mi ?

olay örgüsü çok uzun

konusunu kısa bı ozet seklınde ve ana fıkrını yazarsanız sevınırım

370 sayfalık bir kitap için fazlasıyla kısa... önemli detayların hiçbiri yok

DOĞRU MERAK ETME :)

ana kahramanlarda eksiklik var.

GERÇEKTENDE ÇOK GÜZEL ALLAH RAZI OLSUN♥♥♥♥♥♥

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon