• Tanzimat ikinci dönem sanatçılarından Recaizade Mahmut Ekrem; şiir, roman, tiyatro, hikaye ve eleştiri türünde eserler vermiş, dönemin genç kuşaklarına örnek olmuş bir sanatçıdır.
  • Döneminde "üstad" olarak tanınır.
  •  Bu dönemde eski edebiyat taraftarlarıyla, özellikle Muallim Naci ile, kalem mücadelesi yapan öncü sanatçılardandır. Yeni edebiyatı savunanların hocası olmuştur.
  • Servet-i Fünun dergisinin başına Tevfik Fikret'i getirerek Edebiyat-ı Cedide hareketinin hazırlayıcısı olmuştur.
  • Tevfik Fikret'in akıl hocasıdır.
  •  Şiirleri sanat bakımından pek güçlü olmayan sanatçı, sanat için sanat ilkesiyle yazmış, kulak için kafiye görüşünü ilk kez ortaya atarak bu konuda büyük bir tartışma başlatmış; göz için kafiye anlayışında olan Muallim Naci ile büyük bir tartışmaya girmiştir.
  • Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de olmakla birlikte, aruza bağlı kalmıştır.
  • Güzel olan her şeyin şiir olabileceği fikrinin savunucusudur.
  •  Batı edebiyatı nazım şekillerini başarıyla kullanmıştır.
  •  Şiirlerinde hüzün ve acı vardır. Piraye, Emced, Nijad adlı çocuklarının ölümünü görmüş olması ona içli ve acı dolu şiirler yazdırmıştır. Hüzünlü duygular, ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, romantik güzellikler şiirlerinde işlediği konulardandır.
  • Bütün yapıtlarında sanat için sanat anlayışını benimsemiştir.
  • Düzyazı alanındaki en önemli eseri, edebiyatımızın Batılı anlamdaki ilk realist romanı sayılan Araba Sevdası'dır. Bu eserde, yanlış ve bilinçsizce Batıyı takip etmeye çalışan Bihruz Beyin ne hallere düştüğü anlatılır. Realist çizgilerle ve ince bir mizahla bilinçsiz şekilde Batılı olmaya çalışan insanlar bu eserde göz önüne serilir.
  •  Şiirlerinde romantizmin, tiyatrolarında klasisizmin etkileri,roman ve öykülerinde realizmin etkisi görülür.
Eserleri
  • Şiir: Nağme-i Seher, Yadigâr-ı Şebâb, Zemzeme I-II-III, Tefekkür, Pejmürde, Nijad Ekrem, Nefrin.
  • Roman: Araba Sevdası.
  • Öykü: Saime, Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi, Şemsa.
  • Oyun: Afife Anjelik (İlk romantik dram), Atala Yahut Amerikan Vahşileri, Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç, Çok Bilen Çok Yanılır.
  • Ders Kitabı: Talim-i Edebiyat,
  • Eleştiri: Takdir-i Elhan, Zemzeme III Mukaddimesi.
  • Biyografi: Kudemaden Birkaç Şair Takrizat.
Recaizade Mahmut Ekrem Eser Özetleri
Araba Sevdası: Türk edebiyatının ilk realist romanı sayılan bu yapıtta, Batılılaşmayı gereği gibi kavrayamayıp hazmedemeyen ve Avrupa uygarlığının süs, giyiniş gibi yalnız dış yanını görüp taklit eden kimselerin toplum içindeki gülünç durumları gösterilmeye çalışılmıştır. Nazlı büyütülmüş, üstünkörü bir öğrenim görmüş Bihruz Bey, bir Osmanlı paşasının oğludur. Babası ölünce Bihruz’la cahil ve saf annesine büyük bir miras kalır. Yirmi dört yaşlarındaki Bihruz Bey, hazır paranın bitmeyeceğini sanarak kendini gezmeye, eğlenceye kaptırır. Alafranga giyinmek; terziler, garsonlar ve ayakkabıcılar arasında yarım yamalak öğrendiği Fransızca sözcükleri kullanmak onun başlıca meraklarıdır. Kısaca, Bihruz Bey, “Batılılaşma”yı yanlış anlamış bir “züppe” tipidir. Bihruz Bey bir gün, İstanbul’un o zamanki gezinti yerlerinden Çamlıca Tepesi’nde genç ve güzel bir kadın görür. Hayalinde onu kibar bir aile kızı olarak tasarlar. Ona sırılsıklam âşık olmuştur. Ertesi hafta yine oraya gider ve bin bir özenle yazdığı mektubu onun arabasına atar. Fakat bir daha onu hiç göremez. Yemeden içmeden kesilir, yataklara düşer. İşini, annesini ihmal eder. Bihruz Bey, bir daha göremediği Periveş adındaki kadının aşkıyla yanarken dalkavuk ve yalancı arkadaşı Keşfi Bey, Bihruz’a Periveş’in öldüğünü söyler. Âşık Bihruz, şimdi Periveş’in hiç değilse mezarını bulma sevdasındadır. İstanbul’un bir başka eğlence yeri Şehzadebaşı’nda bir ramazan akşamı gezinirken Periveş’e çok benzeyen bir kadına rastlar; onu Periveş’in ablası zanneder; kadından kardeşinin mezarının yerini sorar. Bihruz Bey’in ahmaklığını anlayan Periveş, ona aradığı kadının kendisi olduğunu söyler. Hayalinde yücelttiği sevgilisinin bir sokak kadını olduğunu anlayan Bihruz Bey, büyük bir hayal kırıklığına daha uğrar.
Atala: (Amerika Vahşileri) adlı eseri, Fransız romantiklerinden Chateaubriand’ın aynı adlı romanının tiyatroya uyarlanmış biçimidir. Türk edebiyatında romandan tiyatroya çevrilen ilk eserdir.
Talim-i Edebiyat: Edebiyat ile ilgili teorik bilgilerin verildiği bir ders kitabıdır. Günümüzdeki ders kitaplarının temeli Talim-i Edebiyat’a dayanır.
Kafiye Tartışması
Göz için kafiye, Divan edebiyatında kullanılan Arap alfabesinden kaynaklanan bir anlayıştır. Arap alfabesinde aynı ses, birkaç farklı harfle ifade edilmekteydi. Örneğin Türkçedeki “s” harfi Arap alfabesindeki üç ayrı harfle karşılanmaktaydı. Divan sanatçısı açısından kulak için aynı olan “s” harfinin göz için de aynı olması ve aynı harfin kullanılması gerekiyordu. Ancak Recaizade Mahmut Ekrem buna karşı çıkmış ve kafiyenin kulak için olduğunu söylemiştir.

Yazıya Tepkini Göster!

7 Yorumlar

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Yorum Gönderme

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar