AHMET CEVDET
PAŞA (1822 – 1895)
1822
yılında Leskofça’da doğdu. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra 1839 yılında
İstanbul’a geldi. Medrese tahsiline başladı. Bu arada, matematik, astronomi,
tarih ve coğrafya gibi ilimlerle de uğraşarak kültürünü artırdı. O zaman çok
meşhur olan Murad Molla tekkesine tatil günleri giderek Farsça’yı öğrendi ve
Mevlana’nın Mesnevi’sini bitirdi. Divançe’sinde bulunan şiirlerin çoğunu bu
tekkeye devam ettiği sırada yazdı.
1844’te 22
yaşındayken Çanat payesi ile Rumeli kaleminde kadı oldu. 1845 yılında müderris
olarak İstanbul camilerinde ders vermek hakkını elde etti. 13 Ağustos 1850’de
Meclis-i Maarif azalığı ile birlikte Dar-ül-Muallimin (Öğretmen okulu)
müdürlüğüne getirildi. Bu mektebi kısa zamanda ıslah ederek, mektebe giriş ve
imtihan usullerini yönetmeliklerle tespit etti. Encümen-i Daniş’e (Osmanlı
Akademisi) 1851’de asli üye seçildi. "Tarih-i Cevdet" adıyla şöhret
bulan kıymetli eserinin üç cildini 1854 yılında bitirip Sultan Abdülmecit'e sundu. Eseri çok beğenen
Sultan, rütbesini yükseltti. Bir sene sonra da devletin resmi tarihçisi oldu.
Osmanlı
Devletinin kanunlarını yapacak olan Meclis-i
Vala-yı Ahkam-ı Adliyeye 1861 yılında üye tayin edildi. 1866 yılında
ilmiye sınıfından vezirliğe geçti. Halep
vilayetine vali tayin edildi. Bir müddet orada kaldıktan sonra yeni kurulan Divan-ı Ahkam-ı Adliye ye başkan tayin
edildi. Bu vazifede çok faydalı işler gördü; memleketin adliye ve hukuk
sistemini devrin ihtiyaçlarına göre düzenlemeye çalıştı. Mecelle Cemiyetini kurarak ünlü
mecelleyi hazırladı. 1879 yılında Maarif
Nazırlığına tayin edildi. Sonra da, çeşitli valiliklerde, Adliye,
Maarif, Dahiliye, Ticaret nazırlıklarında bulundu. Padişah’ın hususi
encümenlerine iştirak etti. 26 Mart 1895’te
vefat etti. Naaşı, Fatih Camii
bahçesine defnedildi.
Ahmet Cevdet Paşa, ilk Türk
kadın romancı olarak tanınan Fatma Aliye Hanım'ın
babasıdır.
Eserleri:
1.
Tarih-i Cevdet:
Encüman-ı Daniş’e üye iken kaleme aldığı bu eser 1774 Kaynarca antlaşmasıyla
1826 Vaka-i Hayriye’ye kadar süren yılları ele alır. Bir bakıma Avusturyalı
tarihçi Hammer’in Türk Tarihi adlı eserini kaldığı yerden devam ettirmiştir.
Bizde ilmi tarih olarak ilk eserdir. Teferruatlı bir tarihin yanında ilmi
yorumlara da sık sık başvurmuştur. Bu eseri yazarken Cevdet Paşa devlet
arşivlerini, Doğu ve Batı kaynaklarını, Hatıraları dikkatli bir şekilde
incelemiştir. Romancı gibi sürükleyici bir üslup kullanması eserin rahat
okunmasını sağlamıştır.
2. Tezakir-i
Cevdet ve Maruzat: Hem edebiyatımız
hem de tarihimiz açısından önemli bir kaynaktır. Bu eserde Cevdet Paşa gördüğü,
duyduğu veya fiilen içinde bulunduğu olayların iç yüzünü teferruatlı bir
şekilde ortaya koymuştur. O dönemin İstanbul’u ve Avrupa devletlerinin iç
yüzleri ile ilgili geniş bilgiler verir. Özellikle Tanzimat dönemi sosyal
hayatla ilgili önemli bilgileri içeren bir eserdir. O dönemin paşaları olan Ali
Paşa, Fuat Paşa, Mithat Paşa ve Reşit Paşa ile ilgili önemli anekdotlar vardır.
Padişah Abdülaziz’in durumu da eserde sıkça işlenir.
3. Kısas-ı
Embiya: On iki cilt olarak tasarlanan
bu eser Peygamberler Tarihidir. Hz Adem’den Hz Muhammed’e kadar Kuran’da adı
geçen bütün peygamberlerin hayat ve kıssalarını, İslamiyet’in doğuşu ve
yayılışı, dört halife dönemini, Emevi ve Abbasi devirlerini kapsayan bir
eserdir. Ayrıca Türk-İslam devletleri ile 1439 tarihine kadar Osmanlı
Beyliğinin de tarihini esere eklemiştir. Eserde oldukça sade bir üslup
kullanılmıştır. Şahısların karakterleri ve portreleri net bir şekilde ele
alınmıştır.
4. Mecelle: Asıl adı Mecelle-i Ahkam-ı Adliye’dir. Bu eser İslam
esaslarına dayanan eski hukukumuzla Türk töresi ve kısmen de Batı hukuk
kurallarını kaynaştıran bir medeni hukuk kurallar bütünüdür. 1851 madde üzerine
düzenlenen Mecelle 17 Şubat 1926 Türk Medeni Kanununun kabulüne kadar
yürürlülükte kalmıştır. Bugün dahi ruhu itibariyle her türlü hukuk mantığının
temel kaynağıdır. O zamana kadar kısmen dağınık olan hukuk kuralları ve
çelişkili olan kaza hükümleri bu eserde toplu ve sağlam bir hale getirilmiştir.
5. Belagat- ı
Osmaniye: 1881’de yazdığı bu eser
edebiyat kurallarını kapsar. Bu yapıtta hece vezninin Türkçe'ye en uygun vezin
olduğu fikrini öne sürer. Ayrıca bu eserde nazım şekillerinden kafiye ve edebi
sanatlara kadar her türlü edebi mesele hakkında beyanatlar vardır.
6. Kavaid-i
Osmaniye: 1850 yılında yayınlanmıştır.
Dil alanında en önemli çalışması olan Kavaid_i Osmaniye bilimsel nitelikteki
ilk Osmanlı grameridir. Bu yapıtta Osmanlıca'yı oluşturan Arapça, Farsça ve
Türkçe’nin dil kurallarını özetler. Türkçe'nin bir bilim dili olabilmesi için
yeni kavramları karşılaması gerektiğini gösterir. Halk diline yakın, açık yalın
bir dili savunur.
İsminin yaninda dogum tarihi 1822 metinde1882 hangisi dogru burda bi yanlislik var acil bakarmisiniz cok onemli
YanıtlayınSil1822 olacak
SilEserlerini açıklayarak vermeniz güzel olmuş.Ellerinize sağlık.☺
YanıtlayınSilYorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.