HABER YAZILARI
"İnsanlar arası ilk ilişkilerden biri haberleşmedir. Bugün hayvanlar dünyası gözlendiğinde
yine aynı gerçekle karşı karşıya kalırız. Leyleklerin göç katarlarının idaresi; arılardaki,
karıncalardaki iş bölümü; anaç tavuğun yavrularını büyütmesi başka nasıl açıklanır? İlk
insanlardan günümüze haberleşme dumandan, davuldan, kuştan, atlı postalardan, motorlu
postalardan; günlük gazetelere, sesli radyo haberlerine, görüntülü televizyon haberlerine,
bilgisayar ağlarına uzanan bir gelişme göstermiştir.
Günlük gazetelerde, belli aralıklarla yayınlanan dergilerde, meslek kuruluşlarının belli
aralıklarla yayınladığı bültenlerde; radyo ve televizyonlarda belli zaman aralıklarıyla
sunulan bültenlerde halka duyurulmak üzere yayımlanan yazılara haber denir. Yayın
organlarının en büyük desteği haberdir. Hiç bir yayın organı habersiz düşünülemez. Bir
haberin değeri okuyucu sayısıyla belirlenir. Bu nedenle her olay haber olmayabilir. Belli bir
Haber kaynağını yaşamdan alır. Genel olarak bu kaynaklar üçe ayrılır:
1. Resmi Haberler, 2. Özel Haberler, 3. Ajans Haberleri. Resmi haberler, resmi ve özel
kuruluşlardaki yetkili kişilerden alınan haberlerdir, özel haberler, halk arasından toplanır.
Ajans, haber toplama ve yayma işleriyle uğraşan kuruluştur. Haberde; yurtiçindeki,
yurtdışındaki önemli ya da ilginç olaylar kısa ve özlü bir biçimde halka sunulur, gerekirse
resimle, fotoğrafla desteklenir. Haber yazıları, anlattığı olayın türüne göre ad alır: Siyasal
haberler, ekonomik haberler, bilimsel haberler, teknoloji haberleri, sanat haberleri, spor
haberleri, sosyal haberler... vb. Skandal ve dedikodu haberleri... gibi halk arasında heyecan
yaratan haberler vardır, böyle haberlere sansasyonel haber denir. Haberin anlatımı çoğunlukla
resmi olmak zorundadır. Haber toplayana, haber yazana muhabir denir.
Gazetecilikte bir haberde aranan ilkeler nelerdir?
Gazete haberlerinde uyulması gereken İlkeler vardır. Bir haberde bunların eksiksiz verilmesi
gerekir:" Ne?/Kim?; Neyi?/Kimi?; Nasıl?; Niçin?; Nerede? ;Ne zaman?" sorularının yanıtlan
haberde bulunmalıdır.
Ne/Kim: Habere kaynak olan olayın kimin başından geçtiği ya da neyin bir olay
sonucunda etkilendiği bildirilmelidir. Örneğin: "Vezüv yanardağı patladı", "Tarihi
Zeus Heykeli Kaçırıldı." “Atatürk Bütün Yurtta ve Dış Temsilciliklerimizde Anıldı.”
Nasıl: Habere kaynak olan olayın yapılış, meydana geliş sürecinin anlatıldığı
bölümdür.
Niçin: Her olayın bir nedeni vardır. En kötü olayları gerçekleştirenler bile, bir nedenin
arkasına sığınırlar. Doğada nedeni çözülemeyen olaylarla bilim adamları hâlâ
uğraşmaktadır; kanserin oluş nedenleri, ozon tabakasının delinmesinin nedenleri...
Nerede: Yeryüzü bir yerdir. İnsan bir yerde doğar. Sütün olaylar bir yerde geçer. Yer
bilgisi haberlerde genelden, tikele doğru verilir; ülke, il, (varsa ilçe, köy), mahalle,
semt, cadde, sokak, ev, mutfak...
Ne zaman: Yine bütün olaylar bir zamanda meydana gelir. Zaman bilgisi de
haberlerde genelden, tikele doğru verilir; yıl, ay, gün, saat, dakika...
Haber yazmak çok önemlidir. Muhabir, bu ilkeleri uygularken okuyucu ile bağını
koparmamak zorundadır."
(Canan İleri, Yazılı Anlatım Türleri I)
Türk Ve Dünya Edebiyatında Gazetenin Tarihsel Gelişimini
Tarihte ilk olarak yazı ile haber verme işine Romalılar zamanında teşebbüs edilmiştir. Julius
Caesar tarafından tesis edilen Açta Diurna önemli haberleri halka bildirmek için meydanlara
asılan bir nevi duvar ilanı idi. Bu usul sonraları " Hususi Mektuplar" adı ile basın tarihinde yer
almıştır. Daha sonraları bu duvar haberleri, halk karşısında okunmaya başlanmıştır. Buna
örnek olarak Kanuni Sultan Süleyman devrinde, Osmanlı-Venedik Savaşları sırasında yazılan
ve savaş haberlerini veren " Venedik Mektupları" örnek gösterilebilir (1536). XVI. Asırda çok
meşhur olan bu mektuplara çeşitli adlar verilmiştir. Mesela Venedik'te, böyle kayıtları okuma
karşılığı olarak en küçük Venedik parası olan bir "gazetta" ödendiği için bundan "gazete" adı
çıkmıştır.
Matbaacılığın icadı mektupların geniş ölçüde yayımlanmasına imkan vermiştir. Şimdiki
manasıyla ilk gazete; Strasburg'ta Alman diliyle yayımlanmıştır (1609). Bu haftalık gazete
Avisa Relation oder Zeitung'tur. İlk günlük gazeteler Almanya'da Leipziger Zeitung (1660),
İngiltere'de Daily Courant (1702), Fransa'da Journal de Paris (1777) dir.
Bizde Basın Ve Gazetecilik
Türkiye'de ilk basımevi, Gutenberg'in Avrupa'da 1455'te ilk kitap olarak İncil'i basmasından
kırk yıl sonra kurulmuştur. İspanya'dan uzaklaştırılan Yahudilerden bazıları Osmanlı ülkesine
sığınırken, ilk basımevlerini yanlarında getirmişlerdir. Basımcı David ve Samuel Nahmes
kardeşler, Hazret-i Musa'nın Beş Kitap adlı kutsal kitabını 1494 yılında İstanbul'da
basmışlardır. Bunu ilerleyen yıllarda Rum ve Ermeni basımevleri takip etmişse de
Türkiye'deki basımevlerinin hiçbirisinde kitaplar Türk diliyle basılmamaktaydı. Bunu nedeni,
geçmişini elyazması yoluyla sağlayan on binlerce insanın çıkarlarının bozulmak istenmemesi,
olarak görülmüştür.
İlk Türk matbaası, III. Ahmet ile veziri Damat İbrahim Paşanın destekleriyle, İbrahim
Müteferrika ile Sait Efendi tarafından 1727'de İstanbul'da kurulmuştur. Basılan ilk eserleri ise
Vankulu Lügati' olmuştur.4 HABER YAZILARI
Türkiye'de ilk gazete, bilindiği kadarıyla, Fransız Devrimi üstüne, İstanbul'daki Fransız
elçiliğince Fransızca olarak çıkan ve kısa ömürlü bir gazete olan, Bulletin des Nouvelles(
Haberler Belleteni)’dir. 1795 yılı ortalarında yayınlanmaya başlanmıştır.
Türkçe basın hayatı ise 1 Kasım 1831de Takvim-i Vekâyi'nin Yayınlanmasıyla başlar. II.
Mahmut öncülüğünde çıkan bu gazete devletin resmi gazetesi idi ve devlet görevlileri ve
aydınlar başta olmak üzere olaylar hakkında yurttaşlarını bilgilendirme amacı gütmekteydi.
Bu gazeteyi, ilk özel gazete ya da yan resmi gazete olarak adlandırabileceğimiz ve İstanbul'da
ticaretle uğraşan bir İngiliz olan William Churchill'in 3 Temmuz 1840'ta çıkardığı Ceride-i
Havadis adlı gazete izlemiştir.
21 Ekim 1860 tarihinde de Agah efendi tarafından Tercümân-ı Ahvâl gazetesi çıkarıldı. 27
Haziran 1862'de ise Agah Efendi'nin gazetesine yazıları yayınlanan Şinasi Tasvîr-i Efkâr
gazetesini çıkarmıştır. Şinasi'nin Avrupa'ya gitmesiyle Tasvîr-i Efkar'ın başmuharrirliğine
Namık Kemal geçmiştir.
Bir başka gazete ise Filip Efendi tarafından yayınlanan Muhbir'dir. Bu gazete ile kamuoyu bir
başka genç yazarı; Ali Suavi'yi tanımıştır.
Bu ilk Türk gazeteciler, Türk gazetecilik tarihinin öncüleri olmuşlar ve birçok ile imza
atmışlardır Osmanlı'nın çalkantılı yıllarında "halka, halkın yararlarını düşünmeyi ve
sorunların üstünde durmayı göstermek" amacını gütmüşlerdir.
Bu gazetelerle birlikte yeni dergiler de yayın hayatına katılmışlardır. Bunlar arasında;
Vekâiyi-i Tıbbiye, Mecmuâ-i Fünûn, Mecmuâ-i Askeriye ve Mirat sayılabilir. Yayınlanan
gazete ve dergi sayısındaki artış ile birlikte 1864'te bir Matbuat Nizamnamesi yapmak gereği
duyuldu. Bu nizamname ile gazete yayıncılığı ön izin koşuluna bağlanmıştır. Daha sonraları
ise 1867'de Kararname ile hem basın için uyulması zorunlu geniş bir yasaklar kataloğu
düzenlenmiş, hem de hükümete, bu yasaklara uyumadıkları gerekçesiyle gazeteleri kapatma
yetkisi tanınmıştır. Bu yasakların ardındaki asıl gerekçe ise yeni yeni filizlenmekte olan Genç
Türkler hareketinden duyulan rahatsızlık idi. İdare-i mutlaka yerine idare-i meşrutiye'yi
savunan bu grup ülke içindeki yasaklardan dolayı, Ali Suavi'nin yönetiminde ilk sayısı 31
Aralık 1867'de Londra'da çıkan ve yayını 3 Kasım 1868'e kadar sürdürülen Muhbir gazetesini
çıkarmışlardır. Bu aynı zamanda yurt dışındaki Türk gazeteciliğinin başlangıcıdır.
Bu gazeteyi Namık Kemal'in 29 Haziran 1868'de Londra'da yayına başlayan ve "Meşveret
Usûlü Hakkında Mektuplar" adlı yazı dizisiyle dikkatleri üzerine çeken ve demokratik ve sivil
bir Türk toplumunu savunan Hürriyet gazetesi izlemiştir. Bu gazete 1869 Eylülünde çıkan 63.
sayısına kadar Namık Kemal yönetiminde, daha sonraları ise Haziran 1870'te çıkan son
sayısına kadar Ziya Bey tarafından çıkarılmıştır. Ayrıca bu gazete Türkiye'deki ilk fikir
gazetesi olarak nitelenegelmiştir.
Bunlardan başka 13 Aralık 1872 ile 5 Nisan 1873 tarihleri arasında önceleri Ahmet Mithat
daha sonra ise Namık Kemal ve Kadrosu tarafından İbret gazetesi vardır. İbret gazetesinin
kapatılması Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre" oyununun ardından olmuş ve yazarları
sürgün edilmiştir.5 HABER YAZILARI
II. Meşrutiyet' ilanı ve Kanun-i Esasi'nin yeniden yürürlüğe girmesiyle Türk basını yeniden
canlanmıştır. Yayınlar üzerindeki sıkı denetim ortadan kalkmış bu da basın hayatında büyük
bir canlılığa sebep olmuştur. Bu tarihten sonraki iki buçuk ay içerisinde iki yüzden fazla
gazete imtiyazı alınmışsa da bunlardan birçoğu uzun süreli olamamıştır. 31 Mart Vakası'ndan
sonra sansür tekrar basın üzerindeki kontrolünü artırmıştır.
1908 ile I. Dünya Savaşı arasında çıkan gazeteler genellikle, İttihat ve Terakki yanlısı,
muhalifi yada tarafsız olmak üzere üç gruba ayrılmışlardı. İttihat ve Terakki yanlısı olanlardan
bazıları şunlardır: Şûrâ-yı Ümmet, Tanîn, Hak, Tasvîr-i Efkâr, Millet, Hürriyet, İttifak, İttihat,
Servet-i Fünûn, Hak Yolu ve Tercümân-ı Hakikat. İttihat ve Terakkiye muhalefet eden
gazeteler ise: Mizan, Tanzimat, Serbesti, Sedâ-yı Millet, Hukûk-u Umûmiye, Hilal, Peyâm ve
Alemdâr'dır. Yeni Gazete, İkdam ve Sabah gazeteleri ise tarafsız kalanlardır.
Balkan Harbi'nden sonra Tevhîd-i Efkâr yayın hayatına başlamış, 1917'de Vakit, I. Dünya
Savaşı'nın son senesinde ise Âti, Akşam, Yenigün ve Zaman gazeteleri bunu takip etmiştir. I.
Dünya Savaşı boyunca yine harp dolayısıyla basın üzerindeki sansür şiddetini korumuştur.
Mütareke devrinde ise gazeteler hem İstanbul Hükümeti’nin hem de işgal kuvvetlerinin
baskısı altında olacaklardı.
I.Dünya savaşı esnasında sıkı bir kontrole tabi tutulan basın birçok imkânsızlık nedeniyle
kapanmak zorunda kaldı. Bu yıllar arasında basın için dış haber kaynağını Osmanlı telgraf
ajansı oluşturuyordu.
Milli Mücadelede Anadolu Basını, büyük çoğunlukla, Milli Mücadele yanlısı olmuştur.
İstanbul Basınının önemli bir kısmı da Milli Mücadele için destek vermiştir. Cumhuriyetten
sonra ise yine genç cumhuriyetin ilkelerinin oturmasında, demokrasiye geçişte basının önemli
bir rolü olmuştur.
Haber Yazılarının Özellikleri
Haberin kaynağı yaşamdır.
Güncel, önemli, ilginçtirler, doğrudurlar.
Kolay anlaşılır bir üslubu vardır.
Haberde (gazetecilikte 5 N 1 K ilkesi olarak da bilinen) şu beş sorunun cevabı
bulunmaktadır: Ne (veya kim)? Nerede? Ne zaman? Nasıl? Niçin?
Haber başlıkları ve bu başlıkların haber metniyle uyumu son derece önemlidir.
Haberde giriş ve gövde olmak üzere iki bölüm bulunur. Giriş bölümünde birkaç cümle
ile olayın kısa bir özeti verilir, haberin ayrıntıları gövde bölümünde yer alır.
İyi bir haber yazısında şu özelliklerin muhakkak bulunması gerekir:6 HABER YAZILARI
Haberde 5 N 1K ilkesi olarak bilinen soruların cevabı bulunmalıdır.
Haber de başlığı da ilginç olmalıdır.
Haber özgün olmalıdır.
Okuyucu aynı haberi defalarca görmek istemez.
Haber önemli olmalıdır. Haberin ilgilendirdiği okuyucu kitlesi çok olmalıdır.
Haber doğru olmalı içinde muhabirin yorumu bulunmamalıdır.
Haberin; sosyal, kültürel ve günlük hayattaki yeri:
Siyasi, toplumsal, ekonomik, tarihi vb. her türlü olay haberlere konu olabilir. Yapılan haberler
sosyal, siyasal, kültürel hayatımızı olumlu ya da olumsuz etkiler.
"Her şeyden önce, demokratik bir süreçte, haberin kamuoyunu oluşturmada ve
biçimlendirmede önemli bir toplumsal ve siyasal rolü vardır. Bu rol, dördüncü güç
metaforuyla anlatılır. Bu metaforun gerisindeki düşünceye göre, haber demokratik sürecin
sağlıklı işleyebilmesinde yaşamsal bir işleve sahip olduğundan haber yayınlanmasında önemli
bir kamusal çıkar bulunmaktadır. Okuyucular gazetelerdeki haberlere belirli bir ücret karşılığı
gazeteyi satın alarak ulaşabilseler de bir haber bir kez yayınlandıktan sonra kamuya mal
olmaktadır." Bu açıdan haberlerin doğru ve tarafsız yapılması çok önemlidir. Haber
yapanların toplumu etkilediklerinin, toplumu yönlendirdiklerinin farkında olmaları gerekir.
Haber yapanları bu bilinçle hareket etmelidirler.
Haber yazılarının günlük, doğru, kolay anlaşılır ve ilginç olmasının önemi:
Haber okuyan üstünde gerekli etkiyi bırakabilmesi için bir kere günlük olması gerekir.
Okuyucu hep taze haber ister. Bayatlamış ve güncelliğini kaybetmiş haberler okuyucunu
ilgisini çekmez. Yine okuyucu okuduğu haberle anlayabildiği ölçüde ilgilenir. Anlaşılması zor
metinleri okuyucu tercih etmez. Dolayısıyla istenen hedefe ulaşılamaz. Haberin doğruluğu
çok önemlidir. Çoğu zaman hayati öneme sahip haberlerle karşılaşırız. Bunların yanlış
aktarılmamsı bireyleri, toplumu hatta ülkeyi bile bunalıma sürükleyebilir
HABER YAZILARI TERİMLERİ
Haber Başlıkları (Manşet)
Manşet, derlenecek veya konuşulacak konu hakkında bilgi sunacak şekilde hazırlanan
bazen bir cümleyi bulabilecek uzunluğa erişebilen ve konuya girmeden okunduğunda
fikir edinebilmemizi sağlayan bir nevi önsözdür.
Gazetedeki manşet haber en önemli olayı okuyucuya sunar. Sürmanşet, daha da
önemli haberler için atılır
Okuyucu, seyirci veya dinleyici ilgisini çeken haberlere yöneleceği için haber
başlıkları ve bu başlıkların haber metniyle uyumu son derece önemlidir.
Kalıplaşmış bir soru cümlesi değilse manşet soru şeklinde olamaz.
Manşetler çok gerekli olmadığı sürece kişi eki alamaz, zaman olarak geniş zaman
kullanılır ve edilgendirler.
Manşetler manşeti atanın yorumlarını içermemelidir.
Haber yazılarında kullanılan bazı terimler:
Gazete: Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için
yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın.
Haber: Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık: İletişim veya yayın organlarıyla
verilen bilgi
Sütun: Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru
ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon:
Sürmanşet: Gazetelerin birinci sayfasındaki logonun üzerinde kullanılan başlık
Manşet: Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık:
Muhabir: Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
Ajans: Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş.
Tekzip: Yalanlama
Asparagas: Uydurma.
Sansasyonel: Dikkat çeken, çarpıcı, beklenmedik
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük
Yorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.