29 Eki 2012

PAŞA YAYINLARI 12.SINIF DİL VE ANLATIM KİTABI ETKİNLİK CEVAPLARI (FABL-MASAL-HİKAYE)

Reklamlar


 12.SINIF DİL VE ANLATIM
Sanat metinleri  -Fabl
Sayfa 16-20
Hazırlık
1.Soru. Fabl türündeki metinlerde kahramanlar niçin hayvanlardan seçilmiş olabilir?
c. daha dikkat çekici olması ve akılda kalıcılığı sağaldığı için kahramanlar hayvanlardan seçilir.
s.2 Edebi eserlerin eğitici yönü: her edebi eserin okuyucuya iletmek istediği bir mesaj vardır. Edebi eserler sadece hoşa gitme, insanda estetik duygu ve heyecan uyandırma amaçlı değildir. Aynı zamanda onda fayda da amaçlar arsındadır. İnsanı güzele yönlendirirken faydayı da amaç edinir.
17.sayfa etkinlik1.
a. ….
b. Bu metinlerin tümünün ortak özelliği yapı unsurlarının ortak olmasıdır. Tüm metinlerde yapıyı oluşturan unsurlar(olay örgüsü, zaman, mekan,kişiler, dil ve anlatım) aynıdır.
2.Etkinlik
a.

Metnin yazılış amacı: Ders vermek,
.  Kahramanlar, tilki ile leylektir.
.  Aldatma duygusu insan özgü kötü bir davranıştır. Burada bu davranışın ne kadar kötü olduğu vurgulanmak istenmiş. İnsanlarla alay etmek,onarlı küçük görmek, herkese tepeden bakmak gibi davranışlar yanlış olan davranışlardır.
.  Metinde  hilekar ve kurnaz  bir insanı tilki temsil etmektedir.  Leylek ise akıllı, saygılı bir tipi temsil etmektedir. Leylek ile tilki insan gibi konuşturularak intak sanatı yapılmıştır. İnsan özgü davranışları insan dışı varlıklara yüklemeye  teşhis (kişileştirme), insan gibi konuşturmaya da intak denir.
b. fabllar …teşhis.. ve .. in tak… sanatları üzerine kurulmuştur.
   Soyut düşünceleri çocukların kavramaları biraz zor olduğu için genelde soyut kavramlar somutlaştırılarak verilir. İnsanları aldatmanın güzel bir davranış olmadığı fikri, tilki ile leylek üzerinde somutlaştırılmış.
3. Etkinlik
a. Düşsel olay:   Tilki ile leyleğin arkadaş olması ve birbirini yemeğe davet etmeleri.
Kişiler: Tilki ile leylek
İnsan özgü davranış,düşünce,değer ve tutumlar: aldatma, kurnazlık, masa, sandalye, tabak unsurlarını kullanarak temek yeme, leyleğin ders olması için tilkiyi yemeğe davet etmesi, üzüntülü bakışlar insana özgü davranışlardır.
b.  Olay zinciri:
1. Tiklinin leyleği yemeğe davet etmesi.
2. masaya iki tabak koyması
3. Leyleğin tabaktan yemek yiyemeyişi
4. Leyleğin tilkiye ders vermek amacıyla onu yemeğe davet etmesi.
5. leyleğin masaya dar boğazlı bir kap içinde yemek koyması.
6. Tilkinin dar olan kaptan yemek yiyemeyişi.
c. Metinde yaşananlar gerçek hayatta yaşanacak bir olay değildir. Çünkü leylek ile tilkinin arkadaş olmaları birbirini yemeğe davet etmeleri düşünülemez. Fakat burada yaşananlar inansa özgü davranışlar olduğu için günlük hayatta birebir olmasa da benzeri durumlar yaşanabilir.
Ç.Tilki. Kurnaz, hilekar arkadaşlığın değerini bilmeyen bir kişiyi temsil etmektedir.
   Leylek, akıllı, bilgili, dostluğa değer veren dürüst bir kişiliği temsil etmektedir.
4.Etkinlik: sayfa 18.
 Mekan, bir ev olarak verilmiş. Yemek masası,  masada iki düz tabak.
                   Zaman , metinde zaman belirsizdir.  Bir zamanlar şeklinde belirsiz bir zaman ifadesi kullanılmaktadır.
1.a.
 Serim bölümü: birinci paragraf, tilki ile leyleğin arkadaş olması ve tilkinin leyleği yemeğe davet etmesi
          Düğüm bölümü: Leyleğin tilkiden öcünü almak için onu yemeğe davet etmesi ve tilkinin bu davete katılması. İkinci ve üçüncü paragraflar.
Çözüm bölümü: tilkinin önüne kona kaptan yemek yiyemeyişi. Leyleğin öcünü alması.
           b. Metinde bu parçalar anlam bakımından tema etrafında şekillenerek bir bütün oluşturmuşlar. Bu bütünlüğü sağlayan unsurlar ise leylek ile tilkidir.
5.etkinlik.
Metinde yaralanılan anlatım biçimleri, öyküleyici anlatım ve betimleyici anlatım türleridir.
2.
.öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım.
. Böylece sözcüğü paragraflar arsı bağlantıyı sağlayan bir ifadedir.
…..
Sayfa 19.
3.a. metnin teması evrenseldir.
    b. insanları aldatmamanın ne kadar önemli olduğu vurulanmış. Hilekar olmanın da kötü bir davranış olduğu vurgulanmış.
c. Ahlaki değerler insan özgü değerlerdir. Toplum içinde yaşayan herkes başkalarının haklarına saygılı olmak, onlara iyi davranmak zorundadır. Başkalarını aldatan bir gün kendisi de aldanabilir.
6. Etkinlik
.  Hayır, metnin ses akışını bozan kelime yoktur.
. Hayır, gereksiz söz tekrarı yok.
. Kelime ve cümle düzeyinde gereksiz ifadeler yok.
. Karmaşık ve anlaşılması güç ifadeler yok.
. Metin sade, gösterişsiz süssüz bir anlatımla yazılmış.
. Hayır, kullanılmayan kelime ve söz öbeklerine yer verilmemiş.
 Bu özellikleri göz önünde bulundurduğumuzda metin akıcı, açık , anlaşılır bir dille yazılmıştır.
4. Dil göndergesel işlevde kullanılmış.
7. Etkinlik. Şapur şupur ikilemesi ses bakımından anlam ile bir bütünlük arz etmektedir. Anlatılmak istenen davranış  taklide dayanan bir ses ile ifade edilmiştir.
YORUMLAMA
1.Tilkinin leyleğe yaptığı davranış doğru bir davranış değildir. Bu yüzden doğru bulunamaz.
2.Tilkinin kurnazlık yönünü dikkate almıştır. Leylek ise doğruluk yönüyle ele alınmış.
8. etkinlik. …….
Sayfa 20. DEĞERLENDİRME
1.
. Fabllarda maç okuyucuya ders vermektir.
. Fabllarda kahramanlar hayvanlar arsından seçilirken..
. Fabllarda mekan genellikle ormandır.
2. Aşağıdaki bilgilerden doğru olanları işaretleyiniz.
Birinci ve ikinci cümledeki bilgiler doğru diğer iki cümle yanlıştır.
3. fabllar ders verme yönünden etkili metinlerdir. Bu yüzden özellikte çocukların eğitilmesinde soyut kavramlar somutlaştırılarak verilir. Bunun için de fabllardan yararlanılır.
4. D,D,D

HAZIRLIK  sayfa21
1.       Masallarda anlatılan olağanüstü özellikler: Hayvanların konuşması, cin, peri, dev, Kaf dağı gibi unsurlar olağanüstü unsurlardır.
2.       Çocukların hayal dünyası geniştir. Masallar, çocukları hayal kurmaya, kahramanları kafalarında canlandırmaya sev eder.  Kendilerini masaldaki kahramanın yerine koyarlar. Olağanüstü olaylar karşı aşırı bir merak vardır.masallar hareketli ve olaya dayalı metinlerdir.  Bu yüzden çocuklar masalları daha çok sever.
3.       Halk masalları kuşaktan kuşağa sözlü gelenek yoluyla ulaşmıştır. Nesilden nesile anlatıla anlatıla günüme kadar ulaşmıştır.

Sayfa 27
A
Padişahın kızı bir gün gördüğü rüyayı anlattığında babası onun öldürülmesini emreder.
B
Lala cellatlardan  kızı öldürmemelerini ister. Cellatlar kızın yüzünü görünce onu öldürmekten vazgeçer.
C
Kız lalsının elini öpüp yanından ayrılır.bir ağacın altında ağlarken yanına bir derviş gelir.
Ç
Derviş kızın evlat edinir. Eski bir konağa getirir. 41 tane anahtar verir. 41. Odayı açmamasını söyler.
D
Kız kırk birinci odayı açtığında pencereden dışarı bakarken bir papağanın konuşmasını işitir.
E
Papağan derviş babanın kızı yiyeceğini söyler. Kız korkar. Derviş babaya olanı biteni anlatır.
F
Derviş baba kıza papağana onu şehzadeye vereceğini söylemesini ister.
G
Kızla papağan her gün konuşurlar . papağanın her gün bir tüyü dökülür.
H
Şehzade papağanın durumunu öğrenmek için onu takip eder kızı bulur. Ona aşık  olur.
I
Şehzade annesine pencerede gördüğü kızı istemsini söyler.
İ
Derviş baba kıza yemen padişahının oğlunun onu istemeye geleceğini haber verir.ev ona göre hazırlanır.
J
Şehzadenin annesi iki kere saraya gelir fakat iyi karşılanmaz, aşağılanır.
K
Şehzadenin annesi üçüncü gidişinde iyi karşılanır.
L
Derviş baba kızı vermek için üç şart koşar.
M
Şehzade bu şartları kabul edip kızla evlenir.
N
Derviş baba şehzadenin papağanını kesip kanını kurnalara sürer. Birinden gümüş birinden altın akmaya başlar
O
Derviş baba kızı ile şehzadeye mutluluklar diler ve kaybolur.
Ö
Bu arada mısır padişahı kızın babasının sarayına baskın düzenler. Padişah kaçar.
P
Padişah ile lala kızının ülkesine gelir.
R
Saraya gelince kızı onları tanır. Şehzadeye olanı biteni anlatır, onları affettiğini söyler.
S
Şehzade padişaha yardım edip mısır hükümdarından ülkesini geri almasına yardım. Eder.

b. Olay örgüsü metinde anlatılan olayın parçalarıdır. Bu olaylar birleşerek metni oluşturur.
c. Bu parçalar birleşerek metni  meydana getirir.Metin de  temayı ortaya çıkarır.
Ç .  a,b,c serim bölümüdür.  D ve p arası düğüm bölümü dür.  r ve s çözüm bölümüdür.

2. etkinlik sayfa 28
a. Kız, babasını affeder.
b. iyi- kötü, söz verme- sözünde durmama,
c. Üvey anne , cadı, kötü karakterleri   peri ve derviş iyi karakterleri temsil eder. İyi- kötü kavramları bunlar üzerinden verilir.
Ç.
d.” Doğru olan sonunda mutlu olur.”

3.ETKİNLİK SAYFA 29
kişiler
Özellikler
Olağanüstü özelliğiyle temsil ettiği  insana özgü hal
Padişah
Kötü huylu, zalim biri
Gaddar bir kişilik
Padişahın kızı
Dürüst, doğru sözlü, iyi kalpli
 iyilik
Lala
Merhametli, yardımsever
iyilik
Cellatlar
Zalim, acımasız
kötülük
Derviş Baba
İyi, yardımsever
iyilik
Gülboy Dadı
Yardımsever, hizmetçi
iyilik
Papğan
kötü huylu, geveze
kötülük
Şehzade
Alçakgönüllü
iyilik
Yemen padişahı
Merhametli, sevgi dolu
iyilik
Valide sultan
Evladına karşı merhametli,sabırlı
iyilik

b. masalda çocuklara iyi ve kötü kavramını anlatabilmek için bu unsurlar vasıtasıyla somutlaştırılarak sunulur. Bu unsurlar temanın somutlaştırılmasında önemli rol oynar.
1.  Mekân İstanbul da bir saray, Yemen’de bir köy ve Saray. Mekân tam belirgin değil.
2.a. Masallarda zaman belirli bir zaman değildir. Miş’li geçmiş zaman belirsizlik ifade eder.
   b. Masala gizem katar. Daha ilgi çekici hale gelir. Hayal kurmay yönlendirir.
3.a. Anlatıcı masalın dışında biri. Olayı bütün ayrıntılarıyla bilen bir kişidir. Her şeyi yukarıdan bakıyor gibi görür.
   b. Buna ilahi bakış açısı anlatıcı denir. Hâkim anlatıcı bakış açısı kullanılmış.

EVET
HAYIR
Masalda anlatımın ön planda olduğunu söyleyebilir miyiz?
x
Masaldaki olay, kişi, zaman , mekan ve anlatıcı anlatımın bir öğesi midir?
x
Masalın bir anlatıcısı var mıdır?
x
Metindeki anlatıcı bir olayı ve birbiriyle ilişkili olayları anlatıyor mu?
x
Masaldaki olay örgüsü, tasarlanmış ve hayal edilmiş bir olaydan hareketle mi düzenlenmiştir?
x
Olay parçasının oluşumunda olay, kişi, zaman ve mekan bütünleşmiş midir?
x
Metinde olay, kişilerle diğer varlıklar arasındaki karşılaşma ve çatışmalar sonucu mu ortay çıkmıştır?
x
SAYFA 30  4. ETKİNLİK
a.
b. I. Paragrafta anlatılan sahne ve aksesuarların gözünüzün önünde nasıl canlandığını belirtiniz.
Paragrafta anlatılan sahne sanki karşımızda duruyormuş gibi bir tablo oluşturmaktadır. Tasvirler canlı ve gerçekçidir.
II. paragraftaki söyleşme kimler arasında geçmektedir?
Derviş Baba ile Kız arasında geçmektedir. Fakat bunu  orada olan biri olayın içine girmeden anlatmaktadır.
c. Masalda kullanılan anlatım türleri düşsel anlatım, öyküleyici ve betimleyici anlatımdır. Bunlar daha çok yer ve kişi betimlemelerinde kullanılmıştır.

4.a.  Masalın serim bölümünden alınmıştır.
  b. Masallar ya  bir varmış bir yokmuş gibi kalıplaşmış bir ifade ile ya da bu ifadelerle birlikte bir tekerleme ile başlar.
   c. Masallar  hep kötülerin cezasını görmesi , iyilerin kazanmasıyla ve mutlu sonla biter.
   d. Anonim  masallar  bir tekerleme veya” onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” gibi kalıplaşmış ifadelerle biter. Anderson masallarında böyle bir bitiş yoktur. Tekerleme ve kalıplaşmış ifadelere rastlanmaz.
  e. Modern masallarda kalıplaşmış ifadelere rastlanmaz. Halk masalları derleme olmasından dolayı kalıplaşmış ifadeler her masalda görülür.
5.etkinlik. a.
gönderici                                                         Kanal(Dil)                                                                                alıcı
anlatıcı                                                                 Dilin işlevi                                                                            okuyucu
                                                         Göndergesel işlev, kanalı kontrol işlevi
b. Bu masallarda dilin göndergesel işlavi hakimdir. Mecaz anlatım masallarda pek kullanılmaz. Çünkü çocukların yaşları nedeniyle mecazlı ifadeleri anlamaları zordur.
5. a.
Masallar kurmaca metinlerdir.
b.Olaya dayalı sanat metinlerinin özelliklerini gösterirler.
c. Bir anlatıcı vardır.
d. hakim anlatıcı bakış acısı kullanılır.
e. Bir olay, zaman, mekan ve şahıs kadrosundan oluşur.

Sayfa 34  DEĞERLENDİRME
1.Masallarla ilgili aşağıda verilen bilgilerden doğrun olanlarını işaretleyiniz.
* doğru
* doğru
*yanlış
*doğru
*
2. Çocukların hayal dünyalarının gelişmesi, onların hayal kurmalarına imkan vermek, olayı daha ilgi çekici hale getirmek için masallarda olağanüstü olaylara yer verilir.
3. Masalların kaynağı oldukça tartışmalıdır; fakat gerçek olan bir şey varsa o da bazı masallarda işlenen ana konulara dünyanın çok değişik bölgelerinde rastlandığıdır; öyle ki bu masalların tek bir masal ailesine dahil oldukları ispat edilebilmiştir. Yazılı edebiyatın başlangıcından beri, masal bir edebî çeşit haline gelmek eğilimi göstermiştir.
Başlangıçta bu edebî çeşidin kendine has unsurlarından biri, olağanüstülük niteliğiydi. Ama bundan, masalın özünün olağanüstü niteliğe dayandığı sonucunu çıkarmamak gerekir. Masala kendine has niteliğini veren, daha çok, onu hayal gücüyle işleyen bir anlatıcının varlığıdır. Bu bakımdan türe örnek olarak Binbir Gece Masalları'nı göstermek mümkündür; ama Odysseia'da anlatılan Odysseus'un serüvenleri; Chaucer'in Cantorbery Masalları ve Boccacio'nun Decameron'u da masalın bu tanımına uygun düşer.
4.  boşluk doldurma
* Masallarda..Öyküleyici …anlatım, ..betimleyici..anlatım ve …düşsel… anlatım kullanılır.
*masallarda dilin.. göndergesel… işlevi hakimdir.
*Masallar bir …tekerleme… ile başlar bir tekerleme ile sonlandırılır.
* Modern masalların yazarı…. bellidir.

MASAL  TÜRÜ HAKKINDA BİLGİ
    Olağanüstü kahramanların başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı edebiyat türüne “masal” denir.
    Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Masalar bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir.
    Masallar nesir, nazım karışık olabilir.
    Masalların girişinde genellikle tekerlemeler bulunur. Bunlar şiir şeklinde olur.
    Masallar, özellikle çocuklara hitap eden eğitsel içerikli metinler olduğu için kolay anlaşılır ve akıcı bir anlatıma sahiptir.
    Masallar merak duygusunu en fazla uyaran yazı türlerinden biridir. Masalda olayların nasıl gelişeceği kahramanların neler yaşayacağı, masalın nasıl sonlanacağı gibi konularda okuyucu veya dinleyici aşırı derecede meraklanır. Bu bakımdan masallar çok sürükleyicidir.

Masal ile Efsanenin Farkı
Efsane, halkın hayal gücüyle yarattığı “ideal insan tipi”ni verir ve nesilden nesle anlatılır. Efsane ile masallar arasında uygunluk vardır. İki türde de olağanüstü olaylar işlenir. Yalnız, efsane daha inandırıcıdır. Efsanelerde önceleri doğaüstü olayları açıklama amacı vardır; sonraları ise ideal insan tipini betimleme söz konusudur. Ancak masallarda eğiticilik amacı vardır, ders vermek esastır, herhangi bir doğa olayını yorumlamak gibi bir amaç güdülmez. Efsaneleri toplumların inançları, düşünce yapıları, yaşadıkları çevre, hayat şartları ortaya çıkarır. Masallarda ise bu ölçüde bir yerellik yoktur. Masallar evrensel mesajlar içerir.
Masal ile Destanın Farkı
Masallar tamamen hayal ürünüdür. Destanlar ise toplumların geçmişte yaşadıkları çok önemli ve iz bırakan olaylardan beslenir. Masallar evrensel öğeler ve temalar içerir. Destanlar ise ulusal nitelikler taşır. Masallarda iyi insan-kötü insan gibi evrensel konular işlenirken, destanlarda bir toplumun tarihine ait yerel değerler aktarılır.
MASALIN GENEL ÖZELLİKLERİ
Masalın genel özelliklerinin “konu, olay, yer, zaman, kişi, amaç” yönlerinden değerlendirilmesi:
a- Konu: Masallarda her insanı ilgilendiren evrensel değerler ve konular anlatılır. Özellikle çocuklara doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik, ahlâklı olmak, erdemli olmak, yardımseverlik gibi duygular verilmek istenir. Ayrıca çevredeki kişilerin, olayların ve yöneticilerin eleştirileri de yapılır. Haksızlıklara karşı halkın ve halk içinde bir önderin direnmesi ve sonuçta mutlaka üstün gelmesi işlenir.

b- Olay: Masallar olay eksenli bir edebiyat türüdür. Tamamen hayal ürünü olan bu olaylar, olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “olamaz” diye bir şey yoktur. Her şey olabilir ve bunlar konu olarak işlenir.

c- Yer: Masalda belirli bir yer, çevre yoktur. Hayali bir yer, çevre söz konusudur. Bunlar da genellikle “Kafdağı’nın arkasında bir ülke, yedi kat yerin altı, periler padişahının ülkesi” gibi hayalî yerlerdir.

d- Zaman: Masalda zaman da belirsizdir. Geçmişte bir zamandan söz edilir; ama aslında bu hayalî bir zamandır. Masallar geçmiş zaman kipi (-miş) kullanılarak anlatılır. Bu yönüyle de hikâyeden ayrılır. “Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber iken, develer tellâl iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken gibi tekerlemeler aslında zamanın belirsizliğini ve olayın hayalî olduğunu da açıklar.

e- Kişi: Masal kahramanları olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “peri, dev, cüce, cadı, gulyabani, şahmeran, Zümrüdüanka kuşu” gibi hayalî kahramanlar karşımıza çıkabilir. Masalda, gerçek hayatta rastlanamayacak kişiler bulunabilir. Kişiler ya iyidir ya da kötüdür. İyiler hep iyilik yapar, kötüler de hep kötülük yapar. İyiler masalın sonunda mutlaka kazanır, kötüler de her zaman kaybeder.

f- Amaç: Masalda eğiticilik esastır. Aslında yerin, kişilerin ve zamanın hayalî olması da bundandır. Kimse rencide edilmeden insanlara ders verilir. Herkes masalın sonunda verilen dersten kendisine düşen payı alır. Masallarda kötülükler eleştirilerek okurun ve dinleyenin bu kötüler gibi olmaması istenir. İyiler ve iyilikler de yüceltilir ki okur veya dinleyici iyi olsun ve iyilik yapsın. Bu yüzden özellikle eğitimde masallardan yararlanılır.

MASALIN BÖLÜMLERİ
Masallar “serim, düğüm ve çözüm” olmak üzere üç bölümden oluşur.
Serim: Tekerlemelerle giriş yapılır. Kahraman tanıtılır. Konu verilir.
Düğüm: Kahramanın başından geçen türlü türlü olaylar anlatılır. Okuyucunun merakı tahrik edilir. Olay bir çözüme kavuşturması gereken noktaya getirilir.

Çözüm: Bu bölümde olay bir sonuca bağlanır. İyiler kazanır. Kötüler kaybeder. İyilere ödül, kötülere ceza verilir. İyi dileklerle masal bitirilir.

MASAL TÜRLERİ
Olağanüstü öğe, kahraman ve olaylara yer veren öykülerden oluşan “masal” bir terim olarak aslında “Sindirella”, “Çizmeli Kedi”,”Keloğlan” gibi sözlü geleneğin ürünleri olan halk öykülerini kapsar. Ama değişik sanatçılar tarafından kaleme alınan ve sözlü gelenekle ilişkisi olmayan edebî yönü ağır basan bazı eserler de bu türün içinde yer alır.
Öyleyse masallar, “anonim masallar” ve “sanatsal masallar” olarak ikiye ayrılabilir.
a- Anonim masallar:

Bu masallar toplumun değer yargılarını, anlayışını, kültürünü, dünya görüşünü yansıtan ürünlerdir. Söyleyeni belli değildir bunların. Toplumun ortak ürünüdür bu masallar. Sözlü olarak nesillerden nesillere aktarılır. Bunlardan günümüze gelenler, derlenmiş ve kitap olarak yayımlanmıştır.
Anonim masallar içinde “eğlence” amaçlı olanlar da vardır. Bunlar güzel vakit geçirtmeyi amaçlar.
Anonim masallar “zincirleme masallar” şeklinde de olabilir. Zincirleme masallarda sıkı bir mantık bağıyla birbirine bağlanan, küçük ve önemsiz bir dizi olay art arda sıralanır.
“Keloğlan” masalları anonim masallara örnek gösterilebilir.
b- Sanatsal masallar:
Bu masallar sözlü kültürün ürünü olan anonim masallardan farklı olarak, toplumda görülen aksaklıkları yermek, bir düşünceyi ortaya koymak gibi belli bir amaca yönelik olarak sanatçılar tarafından yazılır. Yani bunlar anonim değildir. Bu masallar yazanın toplumsal görüşlerini ve dünyaya bakış açılarını yansıtır.
Fransız “La Fontaine”in yazdığı hayvan masalları da bu türdendir. Şeyhi’nin “Harnâme” adlı eseri bu masal türüne örnek gösterilebilir.
DÜNYA EDEBİYATINDA MASAL

Dünya edebiyatında masal türündeki ilk eser, Hint edebiyatının ürünü olan ve Beydeba’nın yazdığı “Kelile ve Dimne” sayılabilir. Fabl şeklindeki bu eserin dışında, “Binbir Gece Masalları” da bu türün güzel örneklerindendir. Avrupa’da ise masalcılığın temellerini Fransız sanatçı La Fontaine (Lafonten) atmıştır. Dünya edebiyatındaki başlıca masal yazarları arasında Alman edebiyatında “Grimm Kardeşler” ve Danimarka edebiyatında “Andersen” öne çıkmıştır.
TÜRK EDEBİYATINDA MASAL
Türk edebiyatında “Keloğlan” en tanınmış masal kahramanıdır. Türk edebiyatında La Fontaine masalları Şinasi tarafından “Tercüme-i Manzume (1859)” adıyla Türkçeye çevrilmiştir. Eflatun Cem Güney ise Türk edebiyatının sözlü kültüründen gelen masalları derleyip kitap halinde yayımlamıştır.


12.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı Cevapları- Hikaye Konusu sayfa 36-46 arası 


1.ünite   Hikaye sayfa 36-46 arası
1.etkinlik 36. sayfa
1…
2…bu kişinin zevkine bağlı bir seçim. Ben olaya dayalı hikayeleri daha çok seviyorum. Olayın hareketli oluşu hikayeyi akıcı kılıyor.
3. Her olayı aşırı derecede büyütmek insan psikolojisini bozar. Bir olayın üzerine gittikçe sinirler gerilir, istenmeyen tutum ve davranışlar sergilenebilir. Bu yüzden olayları abartmamak, sakin olmaya çalışmak önemlidir.
43. sayfa
2.etkinlik.
Hepsinde de yapıyı oluşturan unsurlar ortaktır. Olay örgüsü, zaman, mekan, kişiler ve dil ve anlatım yapıyı oluşturan unsurlardır.
1 a..Anlatıcı , ilahi bakış açısı anlatıcı kullanılmış. Hikâyenin kahramanı Arzu ile Kamber, mekan, Antep veya Urfa civarı. Aş teması işlenmiş.
b.Kamber’i Arzu’nun babası evlatlık alır. Aruz ile Kamber büyüyünce birlerine aşık olur,sonra evlenirler.
c. Soyut olan tema kişi, zaman ve mekan unsurlarıyla somutlaştırılır. Olayın ortaya çıkmasında bu öğeler önemli bir rol oynar.
Ç.Hikaye İyi-kötü,  acı, ıstırap- mutluluk, ayrılık- kavuşma gibi çatışmalar üzerine kurulmuştur.
d. bu çatışmalar hikaye içerisine yerleştirilerek tema ortaya konur.
3. etkinlik.
a. temalar: ayrılık, gurbet, ölüm, ölümsüz aşk….olabilir.

b.  iyi bir yazar ile sıradan bir kişinin yazdığı hikaye bir olmaz. Bizim yazdığımız hikayeler gerek dil ve anlatım gerekse kurgu yönünden zayıftır.
c. ….
c. hikayelerin farklı olmasının sebebi, dilin kullanımı ve olaya bakış açısı ile ilgilidir. Herkes olaylara aynı pencereden bakmaz. Bu yüzden  aynı olayı farklı bakış açılarıyla yansıtırlar.
*  cevap evet olmalı.
Ç. Hikayede yapı öğeleri  olay örgüsü, zaman, mekan ve kişilerdir.
2.a.
*Kamberin babasının ailesini de alıp bir yolculuğa çıkması
* Yolculuk sırasında eşkiyaların baskınına uğrayıp kamber dışındakilerin öldürülmesi.
* Kamber’i bir Köylünün bulup evlat edinmesi.
* Arzu ile Kamber’in birlikte büyümeleri.
*Kamber’i seven bir kızın Arzu’ya  Kamber’in kardeşi olmadığını söylemesi
* Arzu’nun bunu Kamber’e söylemesi.
* Arzu’nun amcasının Arzuyu Babasından istemesi ve nişanlanması.
* kamber’in Arzu’nun  Kardeşi olmadığını öğrenmesi.
* Arzu’nun  Kamber’e kızıp yüz vermemesi , bu yüzden Kamber’in evden ayrılması
* Arzu’nun Kamber’i bulmak için Çöle gitmesi fakat Kamberden yüz bulamaması
* Arzu’nun hastalanması
* Arzu’nun sırdaşı vasıtasıyla Kamber’e ulaşması
* Kamber’in eve dönmesi.
*Amcasının Arzu’yu Almak için köye gelmesi ve Arzu’nun ona durumu anlatması
* Arzu ile kamber’in evlenmesi.
b. olay örgüsü , ana olayı oluşturan parçalardır. Bu parçalar, kişi zaman ve mekan unsurlarıyla birbirine bağlanırlar.
c. olay kronolojik bir sıra ile dizilmiştir.
Ç. bu sıralanış olayın başlangıcından sonuca kadar geçen zamanın ayarlanması ve heyecan un surunun yerleştirilmesi için önemlidir. Olaylar rast gele dizilmiş olsa hikaye bütünlüğünü kaybeder.
3. kişiler olayın yaşanmasında en önemli unsurdur. Bunlar olaya uygun tipler olarak seçilir. Arzu ile Kamber Önce kardeş gibi ele anlınmış temel çatışma başlamıştır. Birbirine ilgi duyan fakat kardeş oldukları için bunu açıklayamayan iki sevgili haline gelmişlerdir.
Kişiler
Özellikleri
Temsil ettikleri düşünce ve durum
Behram
Zengin biri, Kamber’ün babası, gezmeyi seven biri.
Kamber’in üvey  evlat alınması i için öldürülmüş.
Behram’ın karısı
Kamber’in annesi, zayıf bir kişilik, kocasına itaat ediyor.
Kamber’in üvey  evlat alınması i için öldürülmüş.
Han Ali
Kamber’in üvey babası. İyi biri erkek evladı olmamış.  Geleneklere bağlı. Arzu’ya sormadan Kardeşinin oğlu ilke nişanlıyor.
Arzu ile Kamber’in acı çekmesi ayrılık yaşamalarına sebep oluyor.
Han Ali’nin karısı
Zayıf bir kişilik. Erkek evladı olmadığı için üzülüyor.
Arzu ile Kamber’in acı çekmesi ayrılık yaşamalarına sebep oluyor.
Arzu
Dünyalar güzeli bir kız Kamber’i seviyor. Fedakar, sabırlı, akıllı
Ana kahramanlardan biri
Kamber
Arzuyu seviyor. Yakışıklı, sevgisine sadık biri.
Ana kahramanlardan biri
Arzu’nun amcası
İyi kalpli, akıllı biri.
Arzu ile Kamber’in acı çekmesi için oluşturulmuş, fakat kötü karakter değil.
Nine
İyi niyetli, yaşlı biri.
Olayın ortaya çıkması için uydurulmuş. İyi karakter
Arzu’nun arkadaşı
Sadık, sır tutmasını bilen, iyi biri. Arzuya yardım eden kişi olarak oluşturulmuş
. Arzuya yardım eden kişi olarak oluşturulmuş. İyi karakter

b. günlük hayatta bu gibi kilere rastlanabilir. Fakat hikayedeki şahısların günlük hayatta birebir aynısına rastlanmaz.
4.a.Evet , olay yeryüzünde var olan bir yerdir. Antep veya Urfa tarafları. Köy, çöl,
b. aşk. Bu temanın somutlaştırılmasında kişiler, zaman, mekan unsurları kullanılır. Mekan kişilerin özelliklerinin ortay çıkmasında  rol oynuyor.
5. etkinlik. Sayfa 45.
a. başlangıçta geçen ifadelerden de anlaşılacağı üzere tam belirgin bir zaman kullanılmamış. Gün başka gün dem başka dem, …, o zamanlar, aradan yıllar geçti, günün birinde ifadeleri bunu veriyor.
b. Gün başka gün dem başka dem, o zamanlar, aradan yıllar geçti, günün birinde..
c. Miladın başlangıcı ile 2010 arasında geçen bilinmeyen bir zaman. Eski tarihte yaşanmış bir olay.
5.a. aşk ve kavuşma  teması işlenmiş.
b. evrensel bir temadır.
c…
6.  Evet seven sevdiğine kavuşmalı. Bu tema günümüzde de buna benzer olaylar yaşanmaktadır.
6. etkinlik.
a.Metin bir halk hikayesidir. Halk hikayeleri  aşk ve kahramanlık konularını işler. Manzum ve mensurdurlar. Bu hikayede de bunarlı görüyoruz.
b….
7.a. Anlatıcı olayın dışında biri.
b. Olayları bilen fakat olaya karışmayan olanları tepeden seyreden biri.  ilahi bakış açısı anlatıcı kullanılmış. Anlatıcı olayın başından sonuna kadar her şeye hakim biri.
c.  Anlatıcının ağzından verilmektedir. Arzu’nun, kamber’in  ve diğerlerinin konuşmalarını  “dedi,diye gibi ifadelerle aktarıyor.
Ç.Gözlemci bakış açısı kullanılmış. Özellikle tasvir cümleleri bu anlatımla oluşturulmuş. Hikayede mekan ve kişiler anlatılırken gözlemden yaralanılır.
8. a. Öyküleyici, betimleyici anlatım türleri kullanılmış.
  b. Hikayede mekan ve kişiler anlatılırken gözlemden yaralanılır. Burada betimleyici anlatım kullanılır. Olay ağırlıklı bölümler anlatılırken de öyküleyici anlatım kullanılır.
….

8.etkinlik
a.
* Evet, hakim anlatıcı vardır.
*Evet, olaylar dizisi mevcuttur.
* zaman belirsiz bir başlangıçta oluşmaya başlar kronolojik bir sıralama ile devam eder.
*Evet, olabilir.
* yansıtır, çünkü her eser yazıldığı dönemin zihniyetinden izler taşır.
*Evet, taşır.
b. Halk hikayesinin özellikleri :
* Aşıklar tarafından anlatılan manzum ve mensur bölümlerden oluşan sonraki dönemlerde yazıya geçirilen anonim ürünlerdir
* Aşk ve kahramanlık konuları işlenir
* hikayelerde olağanüstü özellikler dikkati çeker
* Hikayelerin yapısı masal ve destanlarda olduğu gibi olay örgüsü,kişiler,zaman ve mekan unsurlarından oluşur
* Belirsiz bir zaman ifadesi ve mekan anlatımı söz konusudur
HALK HİKAYESİ
-Tarihi bir vakanın olması şart değildir
-Nazım-Nesir karışıktır Zamanla nesir nazıma üstünlük kazanmıştır
- Şahısları ve olayların anlatılmasında realist, çizgilere daha çok yer verilmiştir
-Kahramanlıktan çok aşk maceraları konunun ağırlığını teşkil etmektedir.
c. Hikayedeki tipler günlük hayatta karşılaşabileceğimiz tiplerdir.

(ALINTIDIR)

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!