1. DİLLERİN
SINIFLANDIRILMASI
Hazırlık
1. Yandaki haritada
görüldüğü gibi “X” dilini konuşan ve 1 milyon kişiden oluşan “A” milletinin
yarısının, değişik nedenlerden dolayı 200 yıl gibi bir sürede işaret edilen
yere göç ettiği varsayılırsa bu milletin dili ve geleceği hakkında neler
söylenebilir? Tartışınız. Sonuçları tahtaya yazınız.
1. A milleti 200 yıl sonraki değişimleri
ile dilleri aynı şekilde kalmaz. Çünkü diğer bölgelere göç ettiklerinden göç
esnasında değişen ulusları görüp onların dillerini etkilerler ya da onlardan
bir şeyler alırlar. Yani 200 yıl önceki haliyle kalmaz. Milli benlikleri aynı
şekilde kalmaz.
2. Aşağıdaki çocuklar
arasında nasıl bir akrabalık ilişkisi kurulabilir? Neden? Sözlü olarak ifade
ediniz.
2. Şekillerine bakarak sadece hangi etnik
kimliğe sahip oldukları hakkında yorum yapsak da akrabalık hakkında bir
çıkarım sadece dilleri hakkında olabilir.
3. “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı,
Türk milletidir. Türk milleti demek Türk dili demektir. Türk dili, Türk milleti
için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felaketler
içinde ahlakının, ananelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin kısacası bugün
kendi milliyetinin, her şeyinin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor.
Türk dili Türk milletinin kalbidir, dilidir.” sözleriyle Mustafa
Kemal Atatürk Türk milletinin varlığını neye bağlamaktadır?
3. Türk milletinin geçirdiği bütün
felaketlere rağmen ayakta kalmasını Türk diline bağlamaktadır. Türk milleti
varsa Türk dili sayesinde olmuştur.
İnceleme
1.
Metin
YERYÜZÜNDEKİ DİLLER
1. Yeryüzündeki Diller metnine göre dil
ailelerinin oluşumunda belirleyici unsurlar nelerdir? Tartışınız. Sonuçları
maddeler hâlinde tahtaya yazınız.
1. Dil akrabalığı, dillerin ses dizgesi,
biçim, yapı, sözdizimi bakımından kesinliği ortaya çıkan ilişkileri,
yakınlıkları sonucunda beliren bağlılıklardır. Dil akrabalığını ortaya koyan
ilişkiler arasında, özellikle biçim ve yapı yakınlıkları önemlidir. Ayrıca, söz
hazinesi arasındaki benzerlikler de değerlidir; etimolojileri, tarihsel
gelişmeleri aydınlık olan ögeler, akrabalık için sağlam dayanaklar, tanıklar
durumundadır.
1. Etkinlik
Öğretmen, gruplardan
belirleyeceği kişilere dünya dillerinin yapı ve köken bakımından nasıl
gruplandığını sorar, öğrenciler sorulara cevap verir. Böylece dünya dillerinin
yapı ve köken bakımından nasıl gruplandığı tespit edilerek tahtaya yazılır.
2. a. Aşağıda, dünya dilleri bir ağaç şeklinde
gösterilmiştir. Verilen bu köken ağacından ve yukarıdaki etkinlikte ulaşılan
sonuçlardan hareketle dillerin köken bakımından nasıl gruplandığını
belirleyerek “köken bakımından dil aileleri”ni bir şema üstünde gösteriniz.
b. Aşağıdaki
tabloda köken bakımından aynı gruba ait olan dillerden bazıları bir arada
verilmiştir. Tablodaki bilgileri inceleyerek bu dillerin aynı dil ailesine ait
olmasının hangi ölçütlerin benzer olmasından kaynaklandığını belirleyiniz.
Sonuçları aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.
Dünya
dilleri arasındaki
|
Ses
sistemi,
yapı
söz
dizimi bakımından
|
benzerlikleri
dil
ailelerini
oluşturmuştur.
|
2. Etkinlik
a. Dil aileleri
ile ilgili ulaşılan sonuçlardan hareketle sınıfa getirilen dünya haritası
üzerinde dil ailelerine ait yerler gösterilir.
a.
b. Aynı harita
üzerinde Türkçenin konuşulduğu yerler gösterilir.
b.
3. a. Aşağıda tek
heceli, çekimli ve eklemeli dillerin yapı özellikleri örneklendirilmiştir. Bu
örnekleri inceleyerek tek heceli, çekimli ve eklemeli dillerin özelliklerini
noktalı yerlere yazınız.
b. Yaptığınız
araştırmalardan hareketle tek heceli, çekimli ve eklemeli dilleri aşağıdaki
ilgili yere yazınız.
Yapı bakımında diller
|
Özellikleri
|
Hangi diller
|
Tek heceli diller
|
•Sözcükler ek almadan değişime uğramadan
kalmaktadır.•Cümle içerisinde sözcükler, bulundukları yere ve başka
sözcüklerle yan yana gelme durumuna göre anlam kazanır.
|
Çince ile Vietnam dili ve bazı Himalaya
ve Afrika dilleri ve Avrupa’da Bask dili bu gruba girer.
|
Çekimli diller
|
•Büküm, sözcüğün çekimi sırasında kökün
özellikle kökteki ünlünün değişmesidir.•Çekim sırasında görülen
değişikliklerle yeni sözcükler ve kavramlar ortaya çıkar.
|
•Hint- Avrupa dilleri (Almanca, Farsça,
Fransızca, Hintçe) ile Arapça çekimli dil grubuna girer.
|
Eklemeli diller
|
•Bu dillerde bir veya daha çok heceli
köklere yapım ve çekim ekleri eklenir.•Köke getirilen yapım ekleri ile
yeni sözcükler, yeni kavramlar türetilir.
|
•Bu dile en güzel örnek Türkçedir.
Ayrıca Altay dilleri, (Moğolca, Mançu-Tunguz) küçük ayrımlarla
Japonca; Ural dilleri (Fince, Macarca, Samoyetçe) ile bazı Asya ve
Afrika dilleri bu gruba girer.
|
4. “Dillerin
Sınıflandırılması ve Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri” ünitesindeki
şemalardan, tablolardan ve araştırma sonuçlarından hareketle Türkçenin köken ve
yapı bakımından dünya dilleri arasındaki yerini belirleyerek tahtaya yazınız.
4. Yapı
Bakımından : Sondan eklemeli
Köken Bakımından: Ural – Altay Dil Ailesinin Altay kolundandır
2. Metin
DİL REFORMU VE ATATÜRK
5. Yukarıdaki metinden
ve yaptığınız araştırmalardan hareketle Atatürk’ün Türk dili ve diller
hakkındaki görüşlerini sözlü olarak ifade ediniz.
5.
6. Araştırma
sonuçlarına bağlı kalarak Atatürk’ün Türk dilinin gelişmesi ile ilgili yaptığı
çalışmaları belirleyip maddeler hâlinde tahtaya yazınız.
6. Türk Dil Kurumunu kurulumu, yeni
harflerin kabulü ve Güneş Dil Teorisi gibi çalışmaları yapmıştır.
Anlama – Yorumlama
1. Dil bilimi alanında
yapılan çeşitli tespit ve sayımlara göre dünyada ölü veya yaşayan 3000’in
üzerinde dilin varlığı söz konusudur. Bu durumu dil-millet ilişkisi
çerçevesinde nasıl değerlendirebilirsiniz?
1. Yeryüzünde o kadar çok millet
olduğunu ve bunların bazılarının kendi ait dillerinin olduğunu düşünürsek
bu kadar dil olması son derece normaldir. Her ulus kendi milli bilinci
oluşturmak gayreti içindedir ve bu gayret onları bir dil etrafında
şekillendirdiği için sayı ister istemez 3000’e dayanmaktadır.
2. Ana dili Türkçe
olan biri, Japonca ve Çinceden hangisini daha kolay öğrenebilir? Neden?
Tartışınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
2. Aynı dil ailesi içinde oluğundan dolayı
Türkçe ile Japonca arasında ses sistemi, yapı ve söz dizimi bakımından
benzerlik vardır.
3. Dil ailesi ağacında
yanda görüldüğü gibi küçük dallar ve yapraklar olsaydı bu yapraklar ve küçük
dallar dilin hangi terimlerini karşılardı?
3. Dillerin kollarını ve dillerin zaman
içerisinde değişip farklılaştığını gösterir.
4. Atatürk’ün
Türk diliyle ilgili görüşleri dikkate alındığında Türkçenin bugünkü durumu ile
ilgili neler söylenebilir?
4. Türkçe yüzyıllardan beri varlığı
sürdüren bir dildir. Zaman zaman çeşitli dillerin etkisinde çok fazla kalsa da
bu durumdan hemen kendin kurtarabilen bir dildir. Sondan eklemeli bir dil olup
yeni eşya ve kavramlara yeni kelimeler türetmek gibi bir sıkıntısı yoktur.
Eskiden göçebe bir millet olduğumuz için bugün hemen hemen bir çok kıtada
Türkçe konuşulmaktadır.
5. Dil Reformu ve
Atatürk metninden ve yaptığınız araştırmalardan hareketle Atatürk’ün Türk
dili ile ilgili yaptığı çalışmalardan en önemlisi sizce hangisidir? Neden?
Tartışınız. Sonucu tahtaya yazınız.
5. Türk Dil Kurumu’nun kurulması…
6. İngilizcedeki
“star, lip” kelimeleriyle, Farsçadaki “sitare, leb” kelimelerinin benzerliğinden
hareketle bu dillerin birbiriyle ilişkisi hakkında neler söylenebilir?
6. Aynı dil ailesi içinde oldukları
söylenebilir.
Ölçme – Değerlendirme
1. Aşağıdakilerden hangisi “Ural-Altay Dil Ailesi”
grubuna girmez?
A) Yakutça
B) Fince
C) Hintçe
D) Macarca
E) Türkçe
CEVAP:C
2. Aşağıdaki
cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
Dünya dilleri YAPI ve KÖKEN bakımından
olmak üzere iki şekilde gruplandırılır.
Türkçe köken
bakımından URAL ALTAY dil ailesi grubuna girer.
Sözcük türetirken
isim ve fiillerin çekiminde köklerin hiç değişmediği
dil grubuna yapı bakımındanÇEKİMLİ (BÜKÜMLÜ) diller
denir.
3. Aşağıdaki
dilleri, yapı ve köken özelliklerine göre doğru şekilde eşleştiriniz.
a.
|
Hint
|
Farsça
|
|
Hami
|
İbranice
|
|
Ural-Altay Dil Ailesi
|
Japonca
|
b.
|
Çekimli Dil
|
Almanca
|
|
Eklemeli Dil
|
Moğolca
|
|
Tek Heceli Dil
|
Tibetçe
|
4. Aşağıdaki
cümlelerin karşısına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
Türkçe yapı bakımından
çekimli bir dildir. ( Y )
Eklemeli dillerde
kelimeler köklere getirilen eklerle türetilir. ( D )
İngilizce ve Arapça
yapı bakımından çekimli diller grubuna girer. ( Y )
5. Dil ailesi
ifadesi aşağıdakilerden hangisini anlatmaz?
A) Dillerin yapı
benzerliğini
B) Söz dizimi benzerliğini
C) Söz varlığı
benzerliğini
D) Milletlerin aynı
kökten geldiklerini
E) Dillerin ses
sistemi benzerliğini
CEVAP:D
6. Köken
bakımından dil aileleri kaça ayrılmaktadır?
1. Hint – Avrupa Dilleri Ailesi
a. Asya Kolu: Hintçe,
Farsça, Ermenice
b. Avrupa kolu: Germen
(Cermen) Dilleri: Almanca, İngilizce, Felemekçe (Hollanda’da ve Belçika’nın bir
kısmında kullanılan dil).
Romen Dilleri: Latince,
Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca
İslav Dilleri: Rusça,
Sırpça, Lehçe (Lehistan bölgesinde kullanılan dil).
2. Hami-Sami Dilleri Ailesi: Akatça,
Arapça, İbranice
3. Bantu Dilleri Ailesi: Orta ve
Güney Afrika’da yaşayan Bantuların dilleri bu gruba girer.
4. Çin Dilleri Ailesi: Çince
ve Tibetçe bu ailedendir.
5. Ural- Altay Dilleri Ailesi:
a. Ural Kolu: Fince,
Macarca, Estonca
b. Altay Kolu: Türkçe,
Moğolca, Mançuca Türkçe dünya dilleri arasında yapı bakımından sondan
eklemeli dil grubuna girer. Köken bakımından ise Ural-Altay dil ailesinin Altay
koluna bağlıdır.
7. Atatürk’ün Türk
dilinin gelişmesi için yaptığı çalışmalar nelerdir?
7. Türk Dil Kurumunu kurulumu, yeni harflerin
kabulü ve Güneş Dil Teorisi gibi çalışmaları yapmıştır.
2. TÜRK DİLİNİN TARİHÎ
GELİŞİMİ VE TÜRKİYE TÜRKÇESİ
Hazırlık
1. Binlerce yıllık geçmişe sahip olan, onlarca devlet kuran, çok büyük
göçler ve felaketler yaşayan bir milletin yazı ve konuşma dilinin 2000 yıl
önceki durumuyla 2000 yıl sonraki durumunun aynı olduğunu söyleyebilir misiniz?
Neden? Sözlü olarak ifade ediniz.
1. Söylenemez çünkü konuşma bölgesel
farklılıklara göre daha çabuk gelişme gösterir. Yazı dili ise göç, savaş,
kültür etkileşimi, icatlar gibi unsurların dile katkısından dolayı sürekli
değişim ya da gelişim halindedir. Örnek olarak t>d değişimdir. Eski Türkler
tag derken şimdi ise dag olarak geçmiştir ve bu ses değişimleri kendi
göstermiştir. Bir başka özellik ise alfabenin değişmesi de bu dilin aynı
kalmadığı gösterir.
2. Günümüzde
Moğolistan’dan Balkanlar’a, Sibirya’dan Kerkük’e kadar yayılmış bulunan Türklerin
Latin, Kiril ve Arap alfabelerine dayanan 29 farklı alfabe kullanmaları, Türk
boylarının birbirleriyle olan ilişkilerini ne yönde etkilemiş olabilir?
Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları maddeler hâlinde tahtaya yazınız.
2. Olumsuz etkilemiştir. Çünkü aynı dili,
millet ve kültürü taşıyan ama farklı şekilde yazan insanlar zamanla
aralarındaki kopar ve birbirlerine yabancı olurlar.
3. “Kaşgarlı
Mahmut” ve “Divanü Lügati’t-Türk” size Türk dili ile ilgili neyi hatırlatır?
3. Türk dilinin ilk sözlüğü ve sözlü
döneme ait destan, koşuk, sağu ve savları günümüze taşıyan önemli eser.
4. 7-8. yüzyıllarda
yaşayan Kül Tigin ile 20. yüzyılda yaşayan Mustafa Kemal Atatürk’ün karşılaşıp
konuşma imkânı olsaydı ikisi de Türkçe konuşmasına karşın anlaşabilirler miydi?
Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
4. Anlaşamazlar çünkü o zamanın Türkçesi
ile şimdiki aynı değildir.
5. Dünyada
Türkçenin birçok lehçesinin konuşulduğunu düşündüğümüzde Türkiye’de konuşulan
Türkçeye, Türkiye Türkçesi mi yoksa sadece Türkçe mi demek daha uygun olur?
Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
5. Türkiye Türkçesi demek daha doğru olur.
Sadece Türkçe dersek Azeri, Kırgız, Tatar, Türkmen gibi Türklerin konuştuğu
Türkçeyi de içine alır.
İnceleme
1.
Metin
Orhon Yazıtları (Kül
Tigin Abidesi)
Doğu yüzü (Köktürkçe
Dönemi, 8. Yüzyıl)
1.Yandaki tabloda,
Köktürkçe ile yazılmış Orhon Yazıtları metninde geçen bazı kelimelerin Türkiye
Türkçesindeki karşılıkları verilmiştir. Orhon Yazıtları metni ve yanda verilen
kelimeler dikkate alındığında Köktürkçe ile Türkiye Türkçesi arasında nasıl bir
ilişki kurulabilir?
1. Aralarında çok fazla fark yoktur.
Sadece bazı kelimelerde ses değişimleri olmuştur. Mesela ilgerü>ileri
değişiminde g sesi düşmüş, ama ifade ettiği düşünce ve kavram yine aynıdır.
tik->dik- değişiminde t sesi d ye dönüşmüş ama ifade ettiği anlam yine
aynıdır. Onun için devamı niteliğindedir.
2. Kül Tigin
Abidesi’nin doğu yüzünden alınan Orhon Yazıtları metninde kullanılan
bazı kelimeler, bu kelimelerin
Türkiye Türkçesindeki karşılıkları
aşağıda gösterilmiştir. Bu
bilgilere göre Köktürkçe ve
günümüz Türkiye Türkçesinde kullanılan kelimelerin kökleri
arasındaki fark nedir? Sözlü olarak ifade ediniz.
2. Yine bazı seslerde değişim kendini
göstermiştir ve bu sesler biraz değişerek günümüze gelmiştir. Yani Arapçadan
alınmamış sadece bir ses değişikliği vardır. Yani yabancı kelime değil Türkçe
kelimedir.
3. Araştırma
sonuçlarından ve Orhon Yazıtları metninden hareketle, tarihte ilk defa “Türk”
sözünün hangi yüzyılda kullanıldığını belirleyerek tahtaya yazınız.
3. 8. Yüzyılda ilk defa Orhun Abidelerinde
kullanılmıştır.
2. Metin
(Uygurca Dönemi, 9.
Yüzyıl)
4. Yukarıdaki 9.
yüzyıla ait Uygurca metin Uygur Türkçesi ve Türkiye Türkçesiyle verilmiştir.
Metinlerde koyu renkte gösterilen ifadeler karşılaştırıldığında, Uygur Türkçesi
ile Türkiye Türkçesi arasında nasıl bir ilişkiden söz edilebilir? Tartışınız.
Sonuçları tahtaya yazınız.
4. Sözcük kök ve eklerinde bir iki seste
değişiklik vardır. Kelimeler genel anlamda çıkarımlarda bulunabilmektedir.
5. Yukarıdaki metin ve
aşağıdaki şemadan hareketle Uygur Türkçesini Köktürkçe döneminden ayıran
özellikler nelerdir?
5. Köktürk dönemi ile Uygur dönemi arasındaki
temel fark alfabe değişikliğidir.
3.
Metin
ATEBETÜ’L-HAKAYIK
(Karahanlı Dönemi, 12.
Yüzyıl)
6. 12. yüzyıla ait Atebetü’l-Hakayık metni İslamiyet etkisi
altında gelişen Karahanlı Türkçesi ile yazılmıştır. Bu metinden ve aşağıdaki
şemadan hareketle Karahanlı Türkçesini Türkçenin diğer dönemlerinden ayıran
özellikler nelerdir? Maddeler hâlinde tahtaya yazınız.
6. İslamiyet etkisinde
yazılmış olan ilk metinlerdir ve Köktürk ve Uygur alfabeleri bırakılmış
yerine Arap alfabesi kullanılmaya başlanmış ve bunun yanında Arapça kelimelerde
dilimizde kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle dini kavram ve kelimeler
kullanılmaya başlanmıştır.
4. Metin
İLAHİ
(Eski Anadolu (Oğuz)
Türkçesi, 13. Yüzyıl)
7.
a. Yunus Emre’nin 13. yüzyıla ait İlahi’sini anlaşılırlık
bakımından değerlendiriniz.
7. Daha anlaşılır bir dille yazılmıştır.
Günümüze ve halk söyleyişine yakındır.
b. Bu şiirin
Köktürkçe, Uygurca ve Karahanlıca ile yazılmış metinlere göre kolaylıkla
anlaşılmasının sebepleri neler olabilir? Tartışınız. Sonuçları sözlü olarak
ifade ediniz.
b. Değişen kelime çok yoktur. Yani
kelimeler hemen hemen günümüzde kullandığımız gibidir. Günümüze ve halk
söyleyişine yakındır. Özellikle son dörtlük tamamen kullandığımız dile
yakındır. Zaten Yunus Emre de Türkçe çok iyi kullanan tasavvuf şairidir.
8. Aşağıdaki şemadan ve Yunuz Emre’nin İlahi’sinden hareketle Eski
Anadolu Türkçesinin kendinden önceki dönemlerden farkı nedir? Tartışınız. Sonuçları
sözlü olarak ifade ediniz.
8. Önceki dönemlerde
farkı Arap harfleriyle yazılmasının yanında Arapça ve Farsça sözcüklerin daha
sıklıkla dilimize girmesidir. Karahanlı döneminde yani bir önceki metinde dini
kavramlarda ya da birkaç kavramda girerken artık bu metinde ve sonrasında
çoğunlukla Arapça ve Farsça sözcükleri görebilmekteyiz.
5. Metin
GAZEL
(Osmanlı Türkçesi, 15.
Yüzyıl)
9. a. 15. yüzyıla ait
yukarıdaki şiirden ve aşağıdaki şemadan hareketle Osmanlı Türkçesinin Türkiye
Türkçesi ile ilişkisini tespit ediniz.
a. Türkiye Türkçesi Osmanlı Türkçesinin
devamı niteliğinde ama farkı ise Osmanlı Türkçesinde dilimize giren Arap
ve Fars kelimeleri azalmış ya da bu kelimeler tamamen Türkçeleşmiştir.
b. Osmanlı
Türkçesi Köktürkçe ile karşılaştırıldığında 8. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar
Türkçenin gelişimi ile ilgili neler söylenebilir?
b. Önce alfabe değişmiş, Arap alfabesi
kullanılmış. Başlangıçta bir iki kelime Arapça ve Farsça kelime dilimize
girmişken 15.yüzyılda bu tarz kelimeler dilimize daha yoğun girmiştir.
6. Metin
TÜRKÜ
(Türkiye Türkçesi, 20.
Yüzyıl)
10. a. Âşık Veysel’e ait Türkü’den ve yan sayfadaki
şemadan hareketle Türkiye Türkçesinin Köktürk, Uygur, Karahanlı, Eski Anadolu
ve Osmanlı Türkçesinden farklı ve benzer yönlerini tespit ederek maddeler
hâlinde defterinize yazınız.
a. Değişen önemli
şeylerden bir tanesi Latin alfabesidir. Benzer tarafı ise Türklerin kavram ve
düşünce haritası değişmemiştir. Arap ve Fars kelimeler çok fazla iken şimdi
onlar azalmıştır.
b. Yukarıdaki
şema ve araştırma sonuçları dikkate alındığında Türkiye Türkçesi 8. yüzyıldan
20. yüzyıla kadar nasıl bir gelişme göstermiştir? Maddeler hâlinde tahtaya
yazınız.
b. Köktürk
alfabesinden Uygur alfabesine geçilmiş ve sonra da Arap alfabesine
geçilmiştir.Arpa alfabesi kullanılırken
Arap ve Fars kelimeler
ilk başta bir iki kelime iken daha sonraları bu kelime alımları çok sık olmaya
başlamış ve en sonunda Latin alfabesine geçilmiştir.
11.
a. Aşağıda Türk
dilinin tarihî gelişimi şemalaştırılmıştır. Araştırma sonuçlarından ve
aşağıdaki şemadan hareketle günümüzde konuşulan Türk dillerinin oluşumu ve
kökeni ile ilgili çıkarımlarda bulununuz.
a.
b. Aşağıdaki
şemadan hareketle Türkiye Türkçesinin günümüzde konuşulan diğer Türk dillerine
göre konumunu belirleyiniz. Sonuçları defterinize yazınız.
b.
12. Yunus Emre,
Eşrefoğlu Rumi ve Âşık Veysel’e ait şiirler Anadolu Türkçesine ait dil
ürünleridir. Bu şiirlerden ve araştırma sonuçlarından hareketle, Türkçenin
Anadolu’daki gelişimini ve kazandığı yeni özelliklerini belirleyiniz. Sonuçları
tahtaya yazınız.
12. Eski Anadolu Türkçesi: Batı
Türkçesinin ilk devresidir. Eski Türkçenin izlerini taşıyan bu Türkçe, 13 ve
15. asırlarda Anadolu’da konuşulan Türkçedir. Batı Türkçesinin geçiş evresidir.
Bundan dolayı bu döneme Batıdaki Orta Türkçe diyebiliriz. Bu dönemde Arapça ve
Farsça unsurlar henüz fazla değildir fakat yabancı terkipler kullanılmaya
başlanmıştır. Eski Anadolu Türkçesi Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve ilk
Osmanlıların yazı dilidir. Yunus Emre’nin “Divan”ı, “Risatetü’n Nushiye’si,
Süleyman Çelebi’nin Mevlit’i, Âşık Paşa’nın “Garipname”si, Hoca Dehhani’nin
kaside ve gazelleri bu dönemin en güzel örnekleridir.
Anlama – Yorumlama
Yandaki tabloda
“Korkma sönmez…” ifadesi Köktürk, Uygur, Arap, Kiril ve latin alfabeleriyle
yazılmıştır.
Bu dil göstergelerinin
hepsi de “Korkma sönmez” şeklinde okunduğuna göre Türk Dili’nin 8. yüzyıldan
günümüze kadar geçirdiği süreçle ilgili hangi sonuçlara ulaşılır? Tartışınız.
Sonuçları defterinize yazınız.
Yazılan alfabe ne kadar değişirse değişsin
yukarıdaki şemaya göre değişmeyen tek şey ifade ettiğim eşya, kavram, duygu ve
düşüncelerimizdir.
1. Etkinlik
Aşağıda verilen
günümüz Türkiye, Azerbeycan, Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar, Türkmen,
Uygur Türkçelerindeki “ılık, kız, kırmak, yalnız” kelimelerinin kullanımları
incelenir. Bu kelimelerden hareketle günümüzde konuşulan Türk lehçelerinin
birbirleriyle ilişkisi tartışılır. Sonuçlar sözlü olarak ifade edilir.
2. Etkinlik
a. Sınıfa
getirilen Türklerin anayurdu ve göç yolları haritası üzerinde Türklerin sosyal,
coğrafi ve siyasi yaşamlarında meydana gelen değişiklikler Türk dilinin
gelişimi ile ilişkilendirilerek tartışılır. Sonuçlar tahtaya yazılır.
a.
b. Türkçenin günümüzde
konuşulduğu yerler harita üzerinde gösterilir.
b.
Ölçme – Değerlendirme
1. Aşağıdakilerden
hangisinde Türkiye Türkçesinin günümüze kadar ulaşma süreci doğru şekilde
verilmiştir?
A) İlk Türkçe –
Ana Türkçe – Köktürkçe – Karahanlı Türkçesi – Eski Anadolu (Oğuz) Türkçesi –
Uygurca -Osmanlı Türkçesi – Türkiye Türkçesi
B) İlk Türkçe –
Ana Türkçe – Köktürkçe – Osmanlı Türkçesi – Uygurca – Eski Anadolu (Oğuz)
Türkçesi-Karahanlı Türkçesi – Türkiye Türkçesi
C) İlk Türkçe –
Köktürkçe – Uygurca – Ana Türkçe – Eski Anadolu (Oğuz) Türkçesi – Karahanlı Türkçesi
-Osmanlı Türkçesi – Türkiye Türkçesi
D) İlk Türkçe –
Ana Türkçe – Köktürkçe – Uygurca – Karahanlı Türkçesi – Eski Anadolu (Oğuz)
Türkçesi -Osmanlı Türkçesi – Türkiye Türkçesi
E) İlk Türkçe –
Ana Türkçe – Uygurca – Köktürkçe – Eski Anadolu (Oğuz) Türkçesi – Osmanlı
Türkçesi -Karahanlı Türkçesi – Türkiye Türkçesi
CEVAP:D
2. Aşağıdaki
cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
Eski Anadolu (Oğuz) Türkçesi 13 yüzyıldan 15 sonlarına
kadar sürmüştür.
Türk sözcüğü ilk defa 8. yüzyılda
yazılan Orhun Abidelerinde geçer.
3. Aşağıdaki
bilgileri doğru şekilde eşleştiriniz.
Hakas Türkçesi
|
Ana Türkçe
|
Türkmen Türkçesi
|
Batı Türkçesi
|
Özbek Türkçesi
|
Kuzey-Doğu Türkçesi
|
4. Aşağıdaki
cümlelerin karşısına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
Yunus Emre Türkçe yazdığı şiirleriyle Türk
dilinin gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur. ( D )
Gagavuz Türkçesi Batı Türkçesinin
günümüzde konuşulan bir koludur. ( D )
Türkiye Türkçesi ile Köktürkçe arasında
bir ilişki yoktur. ( Y )
5. Türk dilinin
dönemlerini birbirinden ayıran özellikleri nelerdir?
5. Kullanılan alfabeler, ses değişimleri,
bölgesel farklılıklar gibi unsurlar.
9.Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı
2.Ünite Sonu Değerlendirme Soruları ve Cevapları
Ünite Sonu Ölçme –
Değerlendirme
1. Türkiye
Türkçesiyle konuşan bir Türk’le aşağıdakilerden hangisi daha kısa zamanda ve
daha kolay anlaşabilir?
A) Azeri Türkçesi
konuşan Azerbaycan Türkü ile
B) Yakut Türkçesi
konuşan Yakut Türkü ile
C) Kazak Türkçesi konuşan Kazak Türkü
ile
D) Kırgız Türkçesi
konuşan Kırgız Türkü ile
E) Özbek Türkçesi
konuşan Özbek Türkü ile
CEVAP:A
2. Aşağıdakilerden
hangisinde köken bakımından aynı dil grubuna ait diller bir arada verilmiştir?
A) Rusça- Bulgarca-
Arapça
B) Türkçe- Korece- Farsça
C) Çince- Almanca- Hintçe
D) İbranice- İngilizce-
Farsça
E) Türkçe- Japonca-
Korece
CEVAP: E
3. Aşağıdakilerden hangisi
eklemeli diller grubunda değildir?
A) Türkçe
B) Moğolca
C) Japonca
D) Arapça
E) Korece
CEVAP: D
4. Aşağıdaki
cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
Diller arasında ses
sistemi, yapı, söz dizimi bakımlarından benzerlikler DİL AİLESİNİ oluşturur.
Orhon Yazıtları
bugün MOĞOLİSTAN devleti sınırları içerisindedir.
5. Aşağıdaki
cümlelerin karşısına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
Eklemeli gruba giren
dillerin sözcük türetiminde isim ve fiillerin çekiminde kökler hiç değişmez. (
D )
Eklemeli gruba giren
dillerin çoğunda ekler sözcüğün başına gelir. ( Y )
Çekimli dillerde
sözcük türetirken isim ve fiillerin çekiminde kökler değişikliğe uğramaz. ( Y )
6. Aşağıdakilerden
hangisi Türkçenin Anadolu’da kazandığı özelliklerden biri değildir?
A) Türkçenin, Arapça ve
Farsça baskısı altında yeteri kadar gelişme gösterememesi
B) Türkçenin 13.
yüzyıldan itibaren Anadolu’da yazı dili hâline gelmeye başlaması
C) 14. yüzyılda
Arapça ve Farsça eserler veren yazarlar yerine Türkçe eserler veren aydınların
ortaya çıkması
D) Anadolu Türkçesinin
Oğuz Türkçesine dayalı olarak edebî bir dil hâline gelmesi
E) Anadolu
Türkçesinin halk diline ve sözlü edebiyat geleneğine bağlı olarak gelişme
göstermesi
CEVAP: B
7. Aşağıdakilerden
hangisi Anadolu’da Türkçenin gelişmesine hizmet eden şahsiyetlerden biri
değildir?
A) Yunus Emre
B) Şeyyat Hamza
C) Ahmet Fakih
D) Hacı
Bektaş-ı Veli
E) Ebu’l Kasım
Firdevsi
CEVAP:E
8. Aşağıdaki
eserlerin, Türkçenin hangi tarihî dönemlerine ait olduğunu karşılarındaki
noktalı yerlere yazınız.
Köktürk Yazıtları
|
KÖKTÜRK DÖNEMİ
|
Muhakemetü’l-Lügateyn
|
KUZEY-DOĞU TÜRKÇESİ
|
Divan-ı Lügati’t-Türk
|
KARAHANLI TÜRKÇESİ
|
Nutuk
|
TÜRKİYE TÜKÇESİ
|
Yunus Emre Divanı
|
ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ
|
9. Türkçenin
XIII ve XV. yüzyıllar arasında konuşulduğu
dönemdir. Yunus Emre Divanı bu dönem
Türkçesinin özelliklerini taşır.
Yukarıda açıklaması
verilen dönem Türkçenin hangi dönemidir?
A) Karahanlı Türkçesi
B) Çağatay
Türkçesi
C) Kıpçak Türkçesi
D) Eski Anadolu
Türkçesi
E) Osmanlı
Türkçesi
CEVAP: D
10. Anadolu’da Türkçenin
gelişmesine hizmet eden önemli eserler hakkında bilgi veriniz.
10. Yunus Emre’nin
“Divan”ı, “Risatetü’n Nushiye’si, Süleyman Çelebi’nin Mevlit’i, Âşık Paşa’nın
“Garipname”si, Hoca Dehhani’nin kaside ve gazelleri bu dönemin en güzel
örnekleridir.
11. Yapı ve köken
bakımından dünya dillerini nasıl gruplandırabiliriz?
11. A. Yapı
Bakımından Dünya Dilleri
1. Tek heceli diller:
- Bu dillerdeki sözcüklerde çekim eki yoktur.
- Sözcükler ek almadan değişime uğramadan
kalmaktadır.
- Cümle içerisinde sözcükler, bulundukları yere ve
başka sözcüklerle yan yana gelme durumuna göre anlam kazanır.
- Yeryüzünde Çince ile Vietnam dili ve bazı
Himalaya ve Afrika dilleri ve Avrupa’da Bask dili bu gruba girer.
2. Eklemeli (Bitişken)
Diller:
- Bu dillerde bir veya daha çok heceli köklere
yapım ve çekim ekleri eklenir.
- Köke getirilen yapım ekleri ile yeni sözcükler,
yeni kavramlar türetilir.
- Bu dile en güzel örnek Türkçedir. Ayrıca Altay
dilleri, (Moğolca, Mançu-Tunguz) küçük ayrımlarla Japonca; Ural dilleri
(Fince, Macarca, Samoyetçe) ile bazı Asya ve Afrika dilleri bu gruba
girer.
3. Çekimli (Bükümlü)
Diller:
- Büküm, sözcüğün çekimi sırasında kökün özellikle
kökteki ünlünün değişmesidir.
- Çekim sırasında görülen değişikliklerle yeni
sözcükler ve kavramlar ortaya çıkar.
- Hint- Avrupa dilleri (Almanca, Farsça, Fransızca,
Hintçe) ile Arapça çekimli dil grubuna girer.
B. Köken Bakımından
Dünya Dilleri
1. Hint – Avrupa
Dilleri Ailesi
a. Asya Kolu: Hintçe,
Farsça, Ermenice
b. Avrupa kolu: Germen
(Cermen) Dilleri: Almanca, İngilizce, Felemekçe (Hollanda’da ve Belçika’nın bir
kısmında kullanılan dil).
Romen Dilleri: Latince,
Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca
İslav Dilleri: Rusça,
Sırpça, Lehçe (Lehistan bölgesinde kullanılan dil).
2. Hami-Sami Dilleri Ailesi: Akatça,
Arapça, İbranice
3. Bantu Dilleri Ailesi: Orta ve
Güney Afrika’da yaşayan Bantuların dilleri bu gruba girer.
4. Çin Dilleri Ailesi: Çince
ve Tibetçe bu ailedendir.
5. Ural- Altay Dilleri
Ailesi:
a. Ural Kolu: Fince,
Macarca, Estonca
b. Altay Kolu: Türkçe,
Moğolca, Mançuca Türkçe dünya dilleri arasında yapı bakımından sondan
eklemeli dil grubuna girer. Köken bakımından ise Ural-Altay dil ailesinin Altay
koluna bağlıdır.