13 Eki 2011

"Ölümden ne korkarsın, korkma ebedî varsın"

Reklamlar

   Bundan tam 55 yıl önce…13 Ekim 1956…Ünlü Otuz Beş Şairi Cahit Sıtkı Tarancı’nın artık “doğan güne hükmünün geçmediği gün”…”Haydi Abbas vakit tamam” emri verilmişti.Öldü.Bir zamanlar “yaş otuz beş yolun yarısı eder” dediğine göre en azından bir yetmiş yıl yaşamayı ummmuştu belki de…Olmadı…Henüz 46 yaşındaydı vefat ettiğinde…

 Edebiyatımızın en  usta şairlerinden Cahit Sıtkı yaşamı boyunca ölüm korkusu,aşk ve doğruluk üçgeninde dolaşıp durdu.Onun hemen her şiirinde ölüm korkusuyla karşılaşabiliriz. Öylesine bir korku ki, hayatı âdeta yaşanmaz hale getirir. Ölüm Tehlikesi adlı şiirinde bu hâl çok açık olarak gözükür:
Hızla geç kalabalık caddeden;
Şoför milletine güven olmaz,
Çabucak sapıver sokağına;
Akşam karanlığı tekin değil,
Durma çal evinin kapısını,
Taş düşebilir komşu duvarından,
Ben geliyorum demez ki ölüm.
Kaza belâ adım basmadır
Kişi evde gerek aksamları;
Ölürse helallaşarak ölür..


Ölümden bu kadar korkan insan, hayattan lezzet alabilir mi? Fakat hayat onun için en üstün kıymettir ve o, Ölmemek şartıyla her mihneti kabule razıdır.

Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden.
Gördüğü duyduğu herşey şâire ölümü hatırlatır:
Selâ verildiğine göre,
Câmi-i kebîr minâresinde,
Günlerden Cuma olmadığı halde,
Muhakkak ölü var mahallede,
İşte!
Olup olacağınız bu cenâze:
Geçiyor caddeden vakur ve sâde,
Dalgalar misâli omuzlar üzerinde.
  Türk edebiyatında, Cahit Sıtkı Tarancı ve devrinin bir kısım şâirleri kadar ölümden korkan ikinci bir nesil gösterilemez.

"Ölümden ne korkarsın, korkma ebedî varsın"

diyen Yunus Emre için ölüm, hiç de korkulacak bir şey değildir. Büyük şâir Mevlânâ, ölümü bir "Şeb-i arus" (düğün gecesi) sayar. Zira ölüm ebedî sevgiliye kavuşma için bir davettir, ebedî saadetin başlangıcıdır. Ondokuzuncu asra kadar, Türk edebiyatına bu duygu ve düşünce hâkimdir. Çünkü inanan insanın ölümden korkması, ölüme korkulacak bir nazarla bakması mümkün değildir.
Edebiyatımızda ölüm karşısında takınılan müsbet  tavır Tanzimat Edebiyatı ile değişmeye başlar, gittikçe ağırlaşarak Servet-i Fünûn ve Meşrutiyet devri edebiyatlarında buhranlar doğurur. İnançsızlık ve buhranlar Cahit Sıtkı ve Orhan Veli neslinde had safhaya gelir. Çünkü ondokuzuncu yüzyıldan beri inanç temelleri sarsılan Türk okumuşu artık hiç birşeye inanmamaktadır. Bu nesil "derin temellere dayanmayan bir zevkperestliği hayat felsefesi olarak benimsemiştir... Mektep çağında Batı'nın materyalist düşüncesine dilbeste olan bu nesil, yaşama sevincini âdetâ bir din haline getirmiştir." Andre Gide'nin "dünya nimetleri" ona başka bütün haz ve lezzetleri unutturmuşdur. Ama herşeye rağmen ölüm vardır. Bir kâbus gibi şâiri takip eden ölüm korkusu, onu iyice hayata bağlar, en küçük bir hâdiseyi bile büyük ve güzel gösterir. Bugün adlı şiirde bu duygu çok güzel ifade edilmiştir.

Bugün masal değil,
Masaldan daha güzel, gerçek;
Bugün yeryüzünde olduğum gün!
Ayaktayım işte;
Asfalta amut,
Akasyaya muvâzî,
İnsanlarla omuz omuza,
Kurtla kuşla aynı kaderde.
Gülden lâleden farksız,
Fâniliğinde ömrün;
Herkes gibi dertli,
Ümitti herkes kadar
Ne de olsa memnun yaşamaktan.


Fakat şâir yine de huzursuzdur, çünkü hayat ne kadar güzel olursa olsun, insanın içindeki sonsuzluk duygusunu, ebediyyet arzusunu ortadan kaldıramaz, ölüm düşüncesi ile alt üst olan ve ızdırap içinde kıvranan şâir, Allah'ı arar, âdetâ bütün ızdıraplarının sebebini anlar gibi olur:

Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım:
Gün kasvet, gece kasvet,
Bulutlar, sisler içinde kaldım;
Gök mavisine hasret.

* * *

Olmuyor seni düşünmemek Tanrım.
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet.

* * *

Kalmadı ümidin soluk ve cılız,
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet.
Maddenin kendisini tatmin etmediği muztarib şâir bir arayış içindedir. Hayatından memnun olmayan, ve bir nedâmet, bir günahkârlık duygusu içinde çırpınan şâire sanki bir el uzanmamış gibidir. Ve o kendini yapayalnız, mucrim ve çaresiz hisseder
Bilirim ne yapsam hata,
Yanlış, attığım her adım:
Ellerim elma dalında;
Âdem'le Havva ecdâdım.

***

Belli ne birdir ne iki;
Günahım başımdan askın.
Yârab sen de bilirsin ki
Bir sen varsın bana yakın.

***

Yaşaran gözlerime bak.
Ben yalan söylemek bilmem.
Herşeyim güneşten çıplak;
Nedâmet bende cehennem.


İşte Cahit Sıtkı nesli bu bunalım ve çırpınışlar içindedir, onlara içine düştükleri ümitsizlik girdabından kurtulamamışlardır. Türk edebiyatı üzerine yazdığı dikkate değer inceleme, araştırma ve denemelerle tanınan Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Cahit Sıtkı ve nesli için:

Bitirdi beni bu içki, bu kumar.
Ne saklıyayım gaflet ettiğimi?
Elimle batırmışım gençliğimi;


diyen, zavallı ve bedbaht şâire, devri ve muhiti dolayısıyla düştüğü hatalardan dolayı acımak lâzımdır. Orhan Veli, Sait Fâik ve Cahit Sıtkı, bu genç yaşlarında ölen üç kıymetli edebiyatçı, hayatları ve ölümleri ile bize, yıkılan ve kurtarılması lâzımgelen bir neslin mevcudiyetini haber veriyor" demekten kendini alamıyacaktır.

Cahit Sıtkı kendisi gibi gelecek nesiller hakkında da endişelidir. Şaşkın Dünya adlı şiirinde, bu endişe ne kadar gazel ifade edilmiştir.

Değil işlerimiz yolunda değil
Kaybettik eski düzen havasını
Dağda çoban denizde kaptan dâhil
Şaşıran şaşırana pusulasını

* * *
Daha sürer mi dersin du şaşkınlık
Yarını ne olacak dünyamızın
Biz yaşımızı başımızı aldık
Allah çocuklarımıza acısın.


Devrinin ve neslinin içinde bulunduğu şaşkınlık, bedbinlik ve çaresizliği şiirlerinde dile getiren Cahit Sıtkı, 1954 yılında felç oldu ve bir daha sağlığına kavuşamadı. 1956 yılında tedavi için gönderildiği Viyana'da hayata gözlerini kaparken kırkaltı (46) yaşındaydı
Fatih BAĞCIOĞLU

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!